HERKESİN SEVDİĞİ ADAM.."HASAN AYKUT.."
Bir şehrin kalkınmasında gelişmesinde ve ilerlemesinde önemli sacayaklarından biri de hiç şüphesiz ki o şehirde görev yapan ve konumları itibari ile devleti temsil eden bürokratlardır. Şehrimiz Erzurum bunun sıkıntısını uzun zamandır yaşadı ve belki de kısmen de yaşamaya devam ediyor. Ancak son dönemlerde göreve gelen bürokratlarımızın hem liyakatli olmaları hem şehrimize karşı bir aidiyet duygusu taşımaları beni fazlasıyla mutlu ediyor ayrıca umutlandırıyor. Çünkü yıllardır şehrimizdeki kimi bürokratlar vatandaşla arasına duvar örmüş fildişi kulelerden şehri izlemiş, kimisi liyakatten uzak oturduğu koltuğun hakkını verememiş, kimisi kendi kurumunda dahi beddua ile yolcu edilmiş kimisi de özellikle şehrin yerel dinamikleri ile köşe kapmaca oynamış sonunda da şehrimize iz bırakmadan gitmişlerdir. Kurumlarımız içine kapanık kendi içinde dahi tartışılan vatandaştan kopuk hizmet anlayışında tek düze bir anlayış ve koltuğun hakkını veremeyen yöneticilerle anılmış. Dolayısıyla bu anlayışla da zamanla kendi içinde farklı bir algı oluşmuş ve özellikle vatandaşla devleti temsil eden kurumlar arasında bir iletişim eksikliğine sebep olmuştur. Vatandaş bu haliyle hem kendini hem de memleketini sahipsiz öksüz çaresiz bırakıldığına inanmış. Oysa özellikle hangi kurum olursa olsun devleti temsil eden bürokratların birinci önceliği halka hizmet ve vatandaş memnuniyeti olmalıdır. Bu olmaz ise bir taraf hep eksik kalır. Bu da devletin sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmayan bir durum ortaya çıkarır.
Ancak görüyorum ki şimdilerde şehrimizdeki birçok kurumun başında işinin ehli liyakatli işini seven vatandaşa değer veren bürokratlarımız kurum amirlerimiz var. Bunların sayesinde en azından devlet vatandaş ilişkileri belli bir düzeye gelmiş görünüyor. Ayrıca başarılı yönetim anlayışı ile bir güven ortamı oluşmuştur. Kendi kurumlarında “insanı yaşat ki devlet yaşasın” prensibini hâkim kılma gayretinde olan bürokratlarımız sayesinde kurum içi çalışma disiplinin yerleşmesi ile kurumlar daha aktif ve efektif olmaya başlamıştır. Bu anlayışla umuyorum ki şehrimiz artık güzel günlere yelken açmıştır.
Şehri kadim Erzurum’a değer katan başarılı çalışmaları ile gerek kendi kurumunda gerekse de vatandaşlardan takdir gören bürokratlardan biri de Aile ve Sosyal Hizmetler il Müdürü Hasan Aykut. Yaklaşık 10 aydır Erzurum’da görev yapan ve farkın ı hissettiren Aykut, kendi çalışma alanı içerisinde bulunan vatandaşlar tarafından özlem duyulan bir idareci ve bürokrat eğilimi gösteriyor. Yıllarca sıradan öylesine idare edilmiş tabiri caizse üzerine ölü toprağı serpilmiş bir kurumu yeniden ayağa kaldırdığını görebiliyoruz. Çalışma alanı olarak şehir merkezinden ilçelere doğru bir hizmet dalgası var. Ayrıca yine yalnıza kurumda kalan veya faydalanan kesimlere değil ilgi ve sorumluluk alanında olan vatandaşlara da ulaşmaya gayret ediyor. Engellilere, yaşlılara, dezavantajlı kesimlere, şehit ailelerine ve özellikle her yaş ve gruptan çocuklara yönelik projeler ile hem kurumu daha aktif hale getirmiş hem de sorumluluk alanındaki insanlarda bir farkındalık yaratmayı başarmıştır. Aile ve Sosyal Hizmetler Kurumu vatandaşlar tarafından yalnızca yetim veya öksüz çocukların bırakıldığı son dönemlerdeki sosyal yardımlardan dolayı da para kapısı olarak görülen bir kurum olarak bilinirken Hasan Aykut’un göreve gelmesiyle daha işlevsel hale gelerek artık sadece para veren bir “Banka” veya amiyane tabirle “Yuva” olmaktan çıkıp tüm il çapında herkese açık bir alana dönüştü.
Aykut, özellikle gerçekleştirdiği projelerle yetki alanında yer alan bireylerde farkındalık ve pozitif ayrımcılık anlayışını getirdi. Aykut’un çok önem verdiği Kadına Şiddeti Önleme Merkezi kurumda ve sahada daha etkin hale geldi. Gerçekleştirilen etkinliklere bizzat katılan, özellikle engelli ve yaşlı vatandaşları evlerinde ziyaret eden Aykut güler yüzü ve samimi tavırları ile duruşu ile kimi zaman bir baba, abi kimi zaman evlat, kimi zaman bir abi, kimi zaman bir kardeş kimi zaman da bir arkadaş duruşu sergiliyor. Ayrıca özellikle şehrin ve vatandaşın sesi olan basın mensuplarına karşı olumlu bakış açısı ve sempatik tavrı basın camiası tarafından takdir edilir hale geldi. Birebir iletişime son derece önem veren Aykut kendi özel telefonunu da paylaşarak günün her saati ulaşılabilir olduğunun mesajını da verdi. Bu bile kendisinin ne denli içten ve samimi olduğunun bir göstergesidir.
Bir devletin en büyük sorunun kahti rical olduğuna inanmış biri olarak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut’un biyografisine ve CV’sine de baktım. Kendi alanı ile alakalı Sosyal Hizmet mezunu ancak benim gibi durmamış yaşım genç deyip okumuş. Kamu yönetimini bitirdikten sonra bir de yüksek lisans yapmış. Aykut bununla da yetinmemiş bütçe, toplam kalite yönetimi, ihale uygulamaları, risk yönetimi, sığınmacı ve mülteciler sorunu, satın alma, personel eğitimi ve çocuğa yönelik şiddet alanlarında da eğitim almış. Bunları çok kıymetli bulduğum için anlattım. Çok yönlü insanları ve elbette yöneticileri sever ve takdir ederim. Çünkü bu şehir yabancı dil bilmeyen il turizm müdürleri dahil kimleri kimleri gördü. Onun için işinin ehli bilgili kültürlü ve entelektüel insanların görev yaptığı yerlerde hata ve yanlış bulmakta zorlanırsınız. Elbette insanın olduğu yerde hata vardır ancak hem işinde ehil olmayan hem de insani yönleri eksik insanların olduğu yerlerde yanlışlar ve eksikler daha fazla olmuştur. Bazen idareci olmak için sadece iyi insan olmak yetmez. Bilgi birikim kalite de gerekir. İkisi bir arada olmazsa bu devletin işleyişini ve vatandaşın devlete bakış açısını da negatif yönde etkiler. Dolayısıyla devlet yönetiminde en tepeden en alt birime kadar işinin ehli, bilgi ahlak ve vicdan birlikteliğini sağlayabilmiş kişilerle devlet ebed mutlak var olacaktır.
Bu manada kendisiyle hayırlı olsun ziyaretinde tanıştığım daha sonra da birkaç etkinlikte bir araya gelip sohbet etme şansı bulduğum Aile ve Sosyal Hizmetler Erzurum İl Müdürü Hasan Aykut’u canı gönülden tebrik ediyorum. Sayın müdürüm bu şehrin, bu şehrin insanlarının senin gibi bürokratlara ihtiyacı var. Kendini büyük görmeden bilgi birikimini bu şehir için kullanmaya devam et. Marifet iltifata tabidir ancak inanıyorum ki sen görevinin gereği de olsa gösterdiğin samimiyete, nezakete ve yaptıklarına karşı en büyük iltifatı aldığın dualar sebep olduğun gülücükler sayesinde öbür tarafta alacaksın. Daha uzun süreler şehrimizde kalman temennisiyle. Yolun açık olsun..