Anahtar Kelimeler: - Dernek Vakıf Birlikten . Maddeye tepki

- 18 Oda, Dernek, Vakıf Ve Birlikten 16. Maddeye tepki

- 18 Oda, Dernek, Vakıf Ve Birlikten 16. Maddeye tepki

.

 

Aralarında birlik, dernek ve vakfın bulunduğu 18 STK’nın yer aldığı platform tarafından yapılan basın açıklaması ile bir süre önce değiştirilen Orman Yönetmenliğine tepki gösterilerek, bu değişikliğin ülke ekonomisini ve madencilik sektörünü yıkıma sürükleyeceği ifade edildi.

Orman Kanunu’nun 16. Maddesi’ne ilişkin 24 Eylül 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliklerinin Türkiye madencilik sektörünü ve ülke ekonomisini büyük bir krize sürüklediği ifade edildi. Konuyla ilgili, AGRAGA Üreticiler Birliği, Altın Madencileri Derneği, Aydın Sanayi Odası, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Denizli İhracatçılar Birliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Kireç Sanayicileri Derneği, Türkiye Kömür Üreticileri Derneği,  Krom Üreticileri Derneği, Maden Sanayi İşverenleri Sendikası, Seramik Cam ve Çimento Hammadde Üreticileri Birliği, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği, T. Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, TOBB Madencilik Meclisi ve Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı tarafından ortak bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada orman yönetmeliği değişikliğinin madencilik sektörünü ve ülke ekonomisini yıkıma sürüklediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Dünya genelinde ülkeler madencilik faaliyetlerini güçlendirirken, Türkiye’de zengin yer altı kaynaklarının üretilmesini engelleyen düzenlemelerin yapılması adeta bir akıl tutulmasıdır.

Yönetmelikte yapılan düzenlemeler, madencilik sektörü için ciddi riskler taşımaktadır. Örneğin; kısıtlı alanlar tanımının genişletilmesi ve madencilik faaliyetlerinin Orman İdaresi'nin keyfi kararlarına bırakılması, izin süreçlerindeki belirsizlikleri artıracak ve sektördeki yatırım güvenini yok edecektir. Ayrıca, orman alanlarında yerleşim yerleri ve sahil şeritlerine getirilen mesafe kısıtlamaları, Maden Kanunu'na aykırıdır ve sektörün faaliyetlerini kısıtlayarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecektir. İşletme devam ederken getirilen rehabilitasyon zorunlulukları ise büyük çaplı projelerin sürdürülmesini zorlaştırarak Türkiye'nin yer altı kaynaklarının etkin şekilde kullanımı ve ekonomiye kazandırılması sürecini engelleyecektir. Kaldı ki, Türkiye ormanlarının yalnızca binde 3’ü madencilik için geçici olarak kullanılmaktadır. Buna rağmen getirilen ek kısıtlamalar, sektörü felç edecektir.

Bu yönetmeliğin devreye girmesiyle:

Yatırımlar duracak: Yeni kısıtlama ve yasaklarla yerli ve yabancı yatırımları azaltacaktır.

İstihdam azalacak: Madencilik faaliyetlerinin kısıtlanması yüzbinlerce kişiyi işsiz bırakacaktır.

Maden İhracatı gerileyecek: 15 milyar dolarlık ihracat hedefi tehlikeye girecek, mevcut 6 milyar dolar seviyesi daha da düşecektir.

Cari açık büyüyecek: Üretim ve ihracatın düşmesi ithalatı zorunlu hale getirecek, cari açık artacaktır.

Hammaddelere erişim zorlaşacak: Sanayi hammaddelere ulaşmakta zorlanacak, maliyetler artacak, rekabet gücü zayıflayacaktır.

Orta Vadeli Program hedefleri gerçekleşmeyecek: Madencilik hedefleri bu düzenlemelerle imkânsız hale gelecektir.

100 ton altın üretim hedefi hayal olacak: Sayın Cumhurbaşkanımızın sektörümüze verdiği yıllık 100 ton altın üretimi hedefi ulaşılamaz hale gelecektir.

Küçük işletmeler iflas edecek: Küçük ve orta ölçekli madencilik işletmeler artan maliyetler nedeniyle iflas riskiyle karşılaşacaktır.

Enerji arzı tehlikeye girecek: Yerli enerji hammaddeleri üretimi azalacak, dışa bağımlılık artacaktır.

Bölgesel kalkınma duracak: Madencilik faaliyetleri duracak ve bu bölgelerdeki kalkınma projeleri sekteye uğrayacaktır.

Ülkemiz depremlerde agrega temin edemeyecek:  Deprem kuşağında bulunan ülkemizde yaşanacak büyük bir depremde agrega temini mümkün olamayacak, imar ve inşaat çalışmaları ciddi bicimde sekteye uğrayacaktır.  

Bilinmesini isteriz ki, bu karar sadece madencilik sektörünü değil, Türkiye'nin kalkınmasını doğrudan hedef almaktadır. Söz konusu düzenlemeyle birlikte madencilerimiz işsiz, sanayimiz hammaddesiz kalacaktır. Bu da diğer sanayi kollarında zincirleme etkiler yaratarak üretimi yavaşlatacak, ülke ekonomisini zayıflatacaktır.

Ülkemizin gelişimine büyük bir darbe vuracak bu düzenlemenin acilen geri çekilmesini talep ediyoruz. Sektör temsilcileri olarak defalarca Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü'ne ilettiğimiz görüşler dikkate alınmalı, yanlıştan bir an önce geri dönülmelidir. Aksi halde, bu kararların madencilik sektörü ve bağlı sanayiler üzerinde yaratacağı yıkıcı sonuçların sorumluluğu, bu düzenlemeyi hazırlayanların üzerinde olacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanımıza, bu kritik konuyu yakından incelemesi ve madencilik sektörüne verdiği desteği sürdürmesi yönünde güçlü bir çağrıda bulunuyoruz. Türkiye’nin kalkınması ve geleceği, madencilik sektörünün varlığına bağlıdır. Bu sektör yok edilirse, ülkenin geleceği de karanlığa gömülecektir. Madencilik sektörü olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu önemli duruma hassasiyetle yaklaşacağını ve sektörümüze verdiği kıymetli desteği devam ettireceğini ümit ediyoruz.”

 



Başlık