Bingöl’den sert çıkış: Sözün bittiği, insanlığın öldüğü yerdeyiz…

Bingöl’den sert çıkış: Sözün bittiği, insanlığın öldüğü yerdeyiz…

.

Bingöl’den sert çıkış:

Sözün bittiği, insanlığın öldüğü yerdeyiz…

 

İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırılara sert tepki gösteren Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Erzurum İl Başkanı Vahit Bingöl, özellikle yüzlerce masum insanın hayatını kaybettiği El-Ehli Baptist Hastanesi’nin bombalamasının insanlık tarihine kara leke olarak geçtiğini söyledi.

DEVA İl Başkanı Bingöl, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kamuoyunun bu hain saldırılara biran evvel tavır alması ve çözüm getirmesi gerektiğini söyledi. Haklı-haksız, bizden-sizden demeden, taraflara askeri destek sağlama yarışına girmeden; öncelikle ateşkesin sağlanması ve nihayetinde de kalıcı barışın inşası için biran evvel gerekli adımların atılması gerektiğini ifade eden Bingöl, İslam İşbirliği Teşkilatı derhal toplanmalıdır. İnsan canının sayılara indirgendiği, insanlığın ayaklar altında ezildiği bu dönemde, savaştan yana tavır alan herkesin bunda sorumluluğu vardır. Kadınların, çocukların canları söz konusuyken itidalle hareket edilmeli. Kimse uluslararası hukukun üstünde değildir. Kimse haksızlık, hukuksuzluk yapma hakkına sahip değildir. Türkiye her zaman mazlum Gazze halkının yanında olmuştur, olmaya da devam edecektir. Öte yandan antisemitizme varan sözleri ve davranışları da her zaman kınıyoruz.” dedi.

Mescidi Aksa’nın Müslümanların ilk kıblesi ve haremiolduğuna dikkat çeken Başkan Vahit Bingöl, “Mescidi Aksa’mız, 75 yıldır Siyonist, ayrımcı ve ayrılıkçı, İsrail’in zulmü altında hakları, toprakları, vatanları, canları, malları ellerinden alınan Müslüman kardeşlerimiz, çok zor koşullarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Eline geçirdiği her fırsatta ölüm kusan, dünyaya fitne fesadı yayan İsrail, yapılan bütün anlaşmalara karşın, uluslararası alanda alınan bütün kararlara karşın Filistin’e, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya, Gazze’ye saldırmaya ve ümmetin namusu olan topraklarımızı işgal etmeye devam ediyor. Bizler meydana gelen bütün süreçlerde şunu net bir şekilde gördük ki; İsrailli işgalciler sivil değildir. Yerleşimciler, sivil değildir. Yüz yıllardır orada yaşayanların evlerine, topraklarına çöken işgalin uç unsurlarıdır. İsrail’in Gazze’yi işgal planı çok uzun sürecek bir insanlık faciasına sebep olacaktır, çok uzun sürecek bir güvenlik kaosuna sebep olacaktır. Bu akıldışı plandan derhal vazgeçilmelidir. Çözüm açık; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde, 1967 sınırlarına uygun bir şekilde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kurulmalıdır. Çözüm, Filistin halkının zaten meşru hakkının uluslararası hukuk ve uluslararası camia tarafından da teslim edilmesidir.” Şeklinde konuştu.

Bingöl, sözlerine şöyle devam etti;

“Yeryüzünde bozgunculuğu yayan Siyonist İsrail, hiçbir uyarıyı, kınamayı ve eleştiriyi dinlemedi ve dinlemeyecek. Anladığı dilden konuşma zamanıdır. Şimdi İsrail’in karşısında kendi haklarını ve topraklarını savunan Filistinli kardeşlerimizle birlik olma zamanıdır. Niyetleri halistir! Kalan da bizden, giden de bizdendir. Allah’tan taraf olan hiçbir zaman kaybetmez. Artık, sözün bittiği ve insanlığın öldüğü yerdeyiz. İsrail hükümeti bu vahşetten sonra meşru müdafaa tezi ile ilgili cümle kuramaz. O faşist canavar Netanyahu  biran evvel hastane, okul ve siviller başta olmak üzere Gazzeyeyapılan saldırıları durdurmalıdır. Çocuklara, kadınlara, hastalara yapılan bu zulüm savaş suçu değil, tam anlamıyla insanlık suçu! İşlerine gelince insan haklarından bahseden ülkeler, liderler neden suskun?