Dr. Burçin Demirel, genital bölge estetiğinin kadınlara özgüven verdiğini söyledi.
Dr. Burçin Demirel, ?Bir kadının hayatında doğum, kilo alıp-verme dönemleri, yaşlanma, menopoz dönemindeki hormonal değişiklikler gibi birçok fizyolojik durum vajinal kanalın genişliğini ve gevşekliğini arttırabilir, elastikiyetini değiştirebilir, pelvik tabana zarar verebilir, vajinal duvarın olması gereken ıslaklığını bozabilir ve dış genital alanın görüntüsünde bozulmalar meydana getirebilir. Bu değişiklikler idrar kaçırma, vajinal kuruluk, vajende genişlik hissi, cinsel uyarı ve doyumda azalma, genel olarak genital bölgeden memnuniyetsizlik gibi şikayetlere neden olabilir. Böylelikle kadınlarımız hem kozmetik hem de tıbbi nedenlerden ötürü vajinal duvarın elastikiyetini ve vajinal mukozanın ıslaklığını canlandırmak ve güçlendirmek için çareler aramaya başlar? dedi.
Kadının yaşam kalitesini, kendine olan güvenini ve cinselliğini etkileyen bu durumlar için estetik olunduğunu ifade eden Op.Dr. Demirel, ?Son 10 yılda çare arayanların sayısında ve bu sorunun çözümü için genital bölge estetiği ile ilgili uzman hekimlere başvuru sayısında artış görülmektedir. Bu şikayetlerin yönetimi ve tedavisi ile ilgili cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler kullanılabilir. Vajinal gençleştirme tanımı, vajinanın ve çevresindeki dokuların optimal veya eski yapısına getiren bir dizi estetik ve fonksiyonel işlemi tanımlamak için kullanılır. Bu işlemlerin bir ucunda kayganlaştırıcılar ve hormon ilaçları gibi vajinal atrofi ve kuruluğu iyileştirmeye yönelik birinci basamak yaklaşımlar, pelvik taban kaslarını güçlendirmeyi amaçlayan Kegel egzersizleri gibi girişimsel olmayan öneriler bulunurken, genellikle bu tür destekler şikayetlerin gerilemesinde son derece yetersiz kalır. Diğer ucunda ise biz kadın doğum hekimleri veya plastik cerrahlar tarafından gerçekleştirilebilen; dış genital alanda küçük dudak (labia minör), büyük dudak (L. Majora) ve pelvik taban bozuklukları için vajinoplasti, perineoplasti ve labiaplasti adı verilen cerrahi işlemler bulunmaktadır? diye konuştu.
Operasyon stresinin, operasyon sonrası zorluklar ve bazı komplikasyonlar nedeniyle hastaların son derece etkin yöntemler olan cerrahi işlemler yerine 10 yıl içerisinde daha az girişimsel işlemler olan tedavi yöntemlerini tercih ve talep etmekte olduğunu kaydeden Op.Dr. Demirel, ?Uygun hasta seçimi ile cerrahinin yaşatacağı strese maruz kalmak istemeyen hastalar için günümüzde en doğru yaklaşım çeşitli enerji kaynaklarının kullanımı ile iç ve dış genital bölgede gençleştirme uygulamaktadır. Son derece hız kazanan bu eğilimde; ısısal veya ısısal olmayan enerjinin vajinal dokunun çeşitli katmanlarına uygulanması ile elastin liflerinin kolajen üretiminin uyarılması ve neovaskülarizasyon (yeni damarların oluşumu) ile vajinal kanalda daralma, vajinal ıslanmada (lubrikasyon), cinsel uyarı ve doyumda artış sağlanır. Bu amaçla enerji tabanlı genital gençleştirme cihazları kullanılmaktadır. Bu cihazlar çeşitli enerji modaliteleri kullanılır. Fraksiyone CO2 Laser ve Radyofrekans+Ultrason bu konuda kullanılan en güvenli ve etkili olan enerji kaynaklarıdır. Günlük pratiğimde benim de tercih ettiğim enerji kaynağı olan Radyofrekans ile vajinal duvarın bağ dokusu 40 C ila 43 C?ye kadar güvenle ısıtılır, herhangi bir olumsuz etki ve ağrı görülmeksizin ulaşılan bu ısıda vajen mukozasının bağ dokusunda kolajen kasılması, yeni kollajen oluşumunun uyarılması, damarlanma artışı ve büyüme faktörü infiltrasyonunu başlatılır ve sonuç olarak vajen sıkılaşır, elastikiyet canlandırılır, vajinal mukozanın ıslaklığı arttırılır ve onarım sağlanır. Tedavi sonrası kısa süre içinde hastalar vajinasının sıkılaştığını, cerrahi tedavi gerektirmeyen düzeylerde ise idrar kaçırma oranlarının azaldığını, cinsel uyarı ve doyuma ulaşma oranlarında artış olduğunu ifade eder? ifadelerini kaydetti.
İşlem öncesi ve sonrası değişikliklerin daha ilk seans sırasında fark edilebildiğini belirten Op.Dr. Demirel, ?3 seanslık işlem sonrası 5-6 hafta içinde nihai değişikliğe ulaşır. Yapılan çalışmalarda hastaların yüzde 70?i dış genital alandaki değişikliklerin iyi ve mükemmel olduğu konusunda görüş bildirilmektedir. Üstelik artık Radyofrekans+Ultrasound birlikteliği ile 8 dakika gibi son derece kısa zamanda ve yan etkisiz bir şekilde işlem muayenehane şartlarında gerçekleştirilmekte, işlem sonrası cinsel ilişki dahil tüm yaşamınıza normal bir şekilde devam edebilme şansına da sahip olabilmektesiniz? şeklinde konuştu.
Dr. Burçin Demirel, genital bölge estetiğinin kadınlara özgüven verdiğini söyledi.
Dr. Burçin Demirel, ?Bir kadının hayatında doğum, kilo alıp-verme dönemleri, yaşlanma, menopoz dönemindeki hormonal değişiklikler gibi birçok fizyolojik durum vajinal kanalın genişliğini ve gevşekliğini arttırabilir, elastikiyetini değiştirebilir, pelvik tabana zarar verebilir, vajinal duvarın olması gereken ıslaklığını bozabilir ve dış genital alanın görüntüsünde bozulmalar meydana getirebilir. Bu değişiklikler idrar kaçırma, vajinal kuruluk, vajende genişlik hissi, cinsel uyarı ve doyumda azalma, genel olarak genital bölgeden memnuniyetsizlik gibi şikayetlere neden olabilir. Böylelikle kadınlarımız hem kozmetik hem de tıbbi nedenlerden ötürü vajinal duvarın elastikiyetini ve vajinal mukozanın ıslaklığını canlandırmak ve güçlendirmek için çareler aramaya başlar? dedi.
Kadının yaşam kalitesini, kendine olan güvenini ve cinselliğini etkileyen bu durumlar için estetik olunduğunu ifade eden Op.Dr. Demirel, ?Son 10 yılda çare arayanların sayısında ve bu sorunun çözümü için genital bölge estetiği ile ilgili uzman hekimlere başvuru sayısında artış görülmektedir. Bu şikayetlerin yönetimi ve tedavisi ile ilgili cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler kullanılabilir. Vajinal gençleştirme tanımı, vajinanın ve çevresindeki dokuların optimal veya eski yapısına getiren bir dizi estetik ve fonksiyonel işlemi tanımlamak için kullanılır. Bu işlemlerin bir ucunda kayganlaştırıcılar ve hormon ilaçları gibi vajinal atrofi ve kuruluğu iyileştirmeye yönelik birinci basamak yaklaşımlar, pelvik taban kaslarını güçlendirmeyi amaçlayan Kegel egzersizleri gibi girişimsel olmayan öneriler bulunurken, genellikle bu tür destekler şikayetlerin gerilemesinde son derece yetersiz kalır. Diğer ucunda ise biz kadın doğum hekimleri veya plastik cerrahlar tarafından gerçekleştirilebilen; dış genital alanda küçük dudak (labia minör), büyük dudak (L. Majora) ve pelvik taban bozuklukları için vajinoplasti, perineoplasti ve labiaplasti adı verilen cerrahi işlemler bulunmaktadır? diye konuştu.
Operasyon stresinin, operasyon sonrası zorluklar ve bazı komplikasyonlar nedeniyle hastaların son derece etkin yöntemler olan cerrahi işlemler yerine 10 yıl içerisinde daha az girişimsel işlemler olan tedavi yöntemlerini tercih ve talep etmekte olduğunu kaydeden Op.Dr. Demirel, ?Uygun hasta seçimi ile cerrahinin yaşatacağı strese maruz kalmak istemeyen hastalar için günümüzde en doğru yaklaşım çeşitli enerji kaynaklarının kullanımı ile iç ve dış genital bölgede gençleştirme uygulamaktadır. Son derece hız kazanan bu eğilimde; ısısal veya ısısal olmayan enerjinin vajinal dokunun çeşitli katmanlarına uygulanması ile elastin liflerinin kolajen üretiminin uyarılması ve neovaskülarizasyon (yeni damarların oluşumu) ile vajinal kanalda daralma, vajinal ıslanmada (lubrikasyon), cinsel uyarı ve doyumda artış sağlanır. Bu amaçla enerji tabanlı genital gençleştirme cihazları kullanılmaktadır. Bu cihazlar çeşitli enerji modaliteleri kullanılır. Fraksiyone CO2 Laser ve Radyofrekans+Ultrason bu konuda kullanılan en güvenli ve etkili olan enerji kaynaklarıdır. Günlük pratiğimde benim de tercih ettiğim enerji kaynağı olan Radyofrekans ile vajinal duvarın bağ dokusu 40 C ila 43 C?ye kadar güvenle ısıtılır, herhangi bir olumsuz etki ve ağrı görülmeksizin ulaşılan bu ısıda vajen mukozasının bağ dokusunda kolajen kasılması, yeni kollajen oluşumunun uyarılması, damarlanma artışı ve büyüme faktörü infiltrasyonunu başlatılır ve sonuç olarak vajen sıkılaşır, elastikiyet canlandırılır, vajinal mukozanın ıslaklığı arttırılır ve onarım sağlanır. Tedavi sonrası kısa süre içinde hastalar vajinasının sıkılaştığını, cerrahi tedavi gerektirmeyen düzeylerde ise idrar kaçırma oranlarının azaldığını, cinsel uyarı ve doyuma ulaşma oranlarında artış olduğunu ifade eder? ifadelerini kaydetti.
İşlem öncesi ve sonrası değişikliklerin daha ilk seans sırasında fark edilebildiğini belirten Op.Dr. Demirel, ?3 seanslık işlem sonrası 5-6 hafta içinde nihai değişikliğe ulaşır. Yapılan çalışmalarda hastaların yüzde 70?i dış genital alandaki değişikliklerin iyi ve mükemmel olduğu konusunda görüş bildirilmektedir. Üstelik artık Radyofrekans+Ultrasound birlikteliği ile 8 dakika gibi son derece kısa zamanda ve yan etkisiz bir şekilde işlem muayenehane şartlarında gerçekleştirilmekte, işlem sonrası cinsel ilişki dahil tüm yaşamınıza normal bir şekilde devam edebilme şansına da sahip olabilmektesiniz? şeklinde konuştu.
