Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "İnşallah, 10 Ağustos`ta ortaya çıkacak sonuçlar birilerini çok mahcup edecek" dedi.
Elazığ`ın Karakoçan ilçesinde belediye tarafından bu yıl ilki düzenlenen Mazlum Doğan Kültür Sanat ve Doğa Festivali`ne katılan Demirtaş, Türkiye`de yeni bir yaşamın teklifi ve coşkusuyla Cumhurbaşkanı seçimine hazırlandıklarını dile getirdi.
Türkiye`nin yıllarca tekçi, ırkçı ve faşizan dayatmalar altında tekleştirilmeye çalışıldığını öne süren Demirtaş, "Aslında ülkenin hiçbir yerini de tekleştiremediler. Bu, insan doğasına ve aklına aykırıdır. Türkiye`nin hiçbir yeri, tekçiliğe teslim olmadı. Her şehir, kasaba, mahalle rengarenkti. Değişik kültürler, diller, mezhepler, inançlar, değişik yaşam tarzları Türkiye`nin dört bir yanında her zaman hüküm sürdü, yaşadı, şimdi de yaşıyor" diye konuştu.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bakmayın bunlar, meydanlarda tek dil, tek ırk diye bağırıp çağırıyor. Bunlar, burada milliyetçi oyları devşirmeye, milliyetçi oyları etraflarında toplamaya çalışıyor. Yoksa biliyorlar ki bu ülkede tekliği dayatmak faşizmden başka bir şey değil. Şu yalanı söylüyorlar; `biz tek millet ve tek dil olmazsak ülke bölünür, parçalanır` İşte bu, büyük bir yalandır. Her birimiz Kürt, Türk, Çerkez, Laz, Arap, Ermeni, Yahudi veya Süryani olabiliriz. Alevi ya da Sünni olabiliriz. Eğer biz bu topraklarda korkmadan, başkasından kaygılanmadan, devletten ürkmeden yaşarsak kendi vatanımız, bizim devletimiz dedikten sonra niye bölünelim, niye kavga edelim. Asıl kavgayı körükleyen, şiddeti, nefreti körükleyen bu tekçiliktir, tekçilik. Şimdi meydan meydan, il il dolaşıp `tek olacaksınız` diyor. Ya Allah`tan kork, bu ırkçılığı, bu mezhepçiliği nereye kadar halka dayatacaksın."
- "Cumhurbaşkanlığı koltuğuna şimdi hep birlikte adayız"
Devletin, yoksulların, ezilenlerin ve işçilerin omuzları üzerinde yükseldiğini belirten Demirtaş, "Devleti neden işçi, madenci, çiftçi, esnaf yönetmiyor? Bakın işte onun fırsatı önümüzde. Nasıl yöneteceğiz? Devletin bir numaralı koltuğuna, cumhurbaşkanlığı koltuğuna şimdi hep birlikte adayız. Bu devleti hem yukarıdan hem aşağıdan değiştiriyoruz, dönüştürüyoruz" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın mal varlığının Arap şeyhlerin mal varlığından fazla olduğunu iddia eden Demirtaş, şunları söyledi:
"Millet, açlık, perişanlık içerisinde, asgari ücret açlık sınırının altında. Türkiye`nin yüzde 80`i işçi, emekçi, alın teriyle üretendir. Bu ülkede 24 milyon işçi var, 24 milyon az bir rakam değil. Çocuk, kadın, genç, yaşlı 24 milyon işçi, emekçi var. Bunlardan sadece 1 milyonunu sendikalı yapabildiler, izin verdiler. Sendikalı olmanızı istemediler, neden? Çünkü sendikalı olursanız işçi olarak hakkınızı ararsınız, iş güvencesini, güvenliğini ve grev hakkınızı kullanırsınız. O yüzden 24 milyondan 1 milyon işçi ancak sendikalı olabildi. Bu 24 milyonun yarısı sigortasız, kaçak çalışıyor, kaydı bile yok, kayıt dışı çalışıyor. Yani Türkiye toplumunun bütün yükü sizlerin yani emekçilerin omuzlarında."
Diğer iki adayı eleştiren Demirtaş, "Bizler inanın ki bu ilkelerimizle, savunduğumuz bu yeni yaşam çizgisiyle aday olmasaydık, Türkiye halkları şu iki adaya mahkum olsaydı çok büyük haksızlık olacaktı. Umutsuz, karamsar, geleceği olmayan bir Türkiye`ye dönüşmüştü Türkiye. İki adayda da ne heyecan var ne de gelecek vaadi var. İki aday da Türkiye`nin aydınlık geleceğini temsil etmiyor" diye konuştu.
Demirtaş, "Şimdi yeni yaşamı biz, adım adım birbirimize güvenerek, destekleyerek kuracağız. Sadece buralarda değil, Kürt halkının kendi birliğiyle bizi desteklemesi çok kıymetli ve değerlidir elbette ki Kürt halkının kendi içinden çıkmış bir Kürt gencine, Kürt evladına sahip çıkması tarihi önemde, tarihi kıymettedir. Bunun olacağından zaten şüphe duymuyorum" ifadelerini kullandı.
- "Türkiye siyasetini sarsacak kadar ciddi bir oy olacak"
Selahattin Demirtaş, seçimi kazanması halinde Çankaya Köşkü`ne kendisinin değil, halkın çıkacağını belirterek, şunları söyledi:
"Artık Cumhuriyet`in başkanı, cumhurun başkanı, devletin başkanı halk olacak. Bunun bu seçimden sonra artık gerçekleştiğini göreceğiz. Türkiye değişiyor, hem de kalıcı bir şekilde, hepimizin eliyle, emeğiyle değişiyor, darbeyle, cuntayla değil. İşte bu kadar büyük bir renkli kitleyle, başı açık, başı kapalısıyla, genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle sizler değiştiriyorsunuz. Umarım bütün bu çabamız ve emeğimiz boşa gitmeyecek. İnşallah, 10 Ağustos`ta ortaya çıkacak sonuçlar birilerini çok mahcup edecek. Bazı anket şirketleri ya kapatacaklar kendilerini ya çıkıp özür dileyecekler. Bu kadar yalan yanlış anket yayınladıkları için bu halktan özür dileyecekler çünkü göreceksiniz, oyumuz, herkesi şaşırtacak kadar büyük ve Türkiye siyasetini sarsacak kadar ciddi bir oy olacak."
9