Erzurum’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet'in 100'üncü yılı kutlamaları kapsamında törenler düzenlendi.
Valilik Makamında Vali Çiftçi’nin tebrikleri kabul etmesiyle başlayan program, Hastaneler Caddesi’nde düzenlenen coşkulu kutlama töreniyle devam etti.
Tören, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ile 9’uncu Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tevfik Algan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in vatandaşları selamlamasıyla başladı.
Törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajı okundu. Büyükşehir Belediyesi Mehteran ekibi ve 9’uncu Kolordu Komutanlığı Bando ekibi tarafından icra edilen “100. Yıl Marşı” dinletisi ile öğrenciler tarafından seslendirilen şiirler vatandaşlardan büyük beğeni gördü.
Törende, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Vali Mustafa Çiftçi: “Âleme adaletle hükmetmiş medeniyetimiz için 1071; bir dönüm noktası olmakla birlikte bu topraklardaki varlığımızın, siyasi hükümranlığımızın miladı sayılmaktadır. 1071 Malazgirt Zaferi’nin neticesi olarak, Müslüman Türk ordumuz Üsküdar’dan Ayasofya’nın kubbesini ilk kez görmesinin ardından bu bakış, dünyayı derinden sarsacak bir gerçeklik olarak tarih sayfalarında yerini almıştır. Türkler için fetih rüyası o andan itibaren başlamış, 1453’te çağ kapatıp çağ açan, köhne ve karanlık bir devri medeniyet ışığıyla buluşturan, o tarihten günümüze ve ebediyete kadar İstanbul’u Müslümanlıkla buluşturan alnı secdeli, dili dualı, yüreği imanlı Fatih’in ordusu buna muzaffer olmuştur.” diye konuştu.
Vali Mustafa Çiftçi sözlerine şöyle devam etti: “Coşkun bir ırmak gibi akan tarihimizde 10. asırdan bugünlere Anadolu’nun medeniyetler beşiği haline gelmesine vesile olan nice devletler kurduk. Altaylardan uzanan göç yolunun ilk uğrağı, Anadolu’nun ön sözü Erzurumumuz, Saltuklular’dan Anadolu Selçuklular’a, İlhanlılar’dan Osmanlı’ya uzanan bir kültür birikimidir ve kadim şehrimizde askerî ve ticari yollar tarih boyunca hep kilit noktası olmuş, inşa edilen camiler, medreseler, çeşmeler, hanlar bu toprakları yepyeni bir çehreye büründürmüştür. 1877 yılının Sekiz Kasım gecesi Rus işgalinin sabah ezanıyla duyurulması üzerine bebeğini beşiğinde bırakıp savaş meydanına koşan Nene Hatun’un ruhuyla şehrimiz, Çanakkale Zaferi’ne, Sakarya’ya, adeta bir haberci olmuştur. Bir milletin dini ve vatanı için gösterdiği en büyük kahramanlık örneği olan Çanakkale Zaferi, Mehmet Akif’in “Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i… Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.” dizelerinde askerlerimizi, Bedir Savaşı’ndaki sahabelerin cesaretine benzetmesi ile can bulmuştur. Bu iman gücüne karşın Mondros Mütarekesi ile garbın afakını saran çelik zırhlı emperyalist devletler, asırlardan beri çözmeye çalıştıkları "Şark Meselesi” ile aziz milletimizi “tarihin nesnesi” haline getirmek istemiştir. “Hattı müdafaa yoktur, sath-ı müdafa vardır, o satıh bütün vatandır” diyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde, maneviyatından ve kendi asli köklerinden aldığı iman, inanç ve güçle milletimiz küllerinden yeniden doğmuş ve Türkiye Cumhuriyeti devleti tarih sahnesindeki yerini tekrar almıştır.”
Cumhuriyetimizin 100. yılına erişmesinin haklı gururunu yaşıyoruz
Cumhuriyetimizin 100 yılına kavuşmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Vali Mustafa Çiftçi, “Toprağı vatan yapan tüm değerlerimizle birlikte vatan bir bütündür. Hamdolsun ki bizler, 2200 yıllık devlet geleneğimizle yaşadığımız coğrafyadaki bin yıllık Selçuklu ve Osmanlı mirasının varisleri olarak Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılına erişmesinin haklı gururunu yaşıyoruz. Bu coşkuyu kadim şehrimiz Erzurum’da yaşamak ise ayrı bir heyecan. Bilge Kağan’ın Cumhuriyet’e miras bıraktığı Türk töresi, Erzurum’da toplanan Kongre ile “Ya istiklal ya ölüm” özdeyişiyle yeniden biçimlendirilmiş, Türk halkının millî karakterine en uygun yönetim biçimi olarak cumhuriyet seçilmiştir. Bundan yüz yıl önce bize emanet edilen, millet iradesinin mutlak üstünlüğü, “Egemenlik Kayıtsız şartsız milletindir!” şiarı ile gelecek kuşaklara devredilecektir. O halde millet olarak Türkiye yüzyılına başlarken bize düşen en önemli görev; Yeni Türkiye yolunda birlik, beraberlik, kardeşlik içinde bu yolu başarıyla yürümektir. Türkiye Cumhuriyeti, çoğulcu demokratik yapısı ile bütün vatandaşlarını barış içinde bir arada yaşatma ideali ile tek millet, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak hedefi ile istikbale emin ve kararlı adımlarla yürümeye Allah’ın izni ile devam edecektir. Ecdadımız tarih boyunca “güçlü olan yaşatır” anlayışıyla varlığını sürdürmüş; bizler de gözünü Türkiye’ye dikmiş, ümidini memleketimize bağlamış mazlumların ve mağdurların duası ile bugün, bizi biz yapan değerlerimizi daha da yüceltmeli, istiklâl mücadelesinde olduğu gibi tek yürek- tek ses olmalıyız. Çanakkale’yi geçilmez kılan, Sarıkamış’ta geri dönmeyi düşünmeyen asil ruh, bugün hâlâ diridir; ülkemizi ve milletimizi her alanda muzaffer ve muvaffak kılmanın davasını hâlen gütmektedir” şeklinde konuştu.
“Türkiye bölgesinde güçlü bir aktör olarak yerini almıştır”
Türkiye’nin tarihinden almış olduğu güçle bugünlerine şekil verdiğini ifade eden Vali Çiftçi, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemiz; günümüzün sorunlarına etkin çözümler bulma sürecinde daha adil bir dünya için kapsayıcı, şeffaf bir küresel yönetim sistemi tesis edilmesi yönünde aktif çaba sarf etmektedir. Türkiye'nin lider ülke sıfatıyla Suriye'deki insanlık dramının, Rusya Ukrayna krizine bağlı olarak ortaya çıkan gıda krizinin çözümünde, yıllar boyunca Ermeni esaretinde kalan Karabağ topraklarının kurtarılması ve son olarak da ilk kıblemiz Mescidi Aksa ve Filistinli kardeşlerimizin üzerindeki zulmün bir an evvel son bulması yönünde Muhterem Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devletimiz siyasi, diplomatik, teknik ve askeri sahalardaki tesir alanıyla bölgesinde güçlü bir aktör olarak yer aldığını uluslararası kamuoyuna göstermiştir. Tarihinden aldığı güçle bugünlerine şekil veren Türkiye; ilk yerli ve milli otomobilini üretmiş, tarımdan turizme, ulaştırmadan eğitim ve sağlığa birçok başarılara imza atmış ve özellikle savunma sanayi alanında gökyüzünün çelik kanatları: “Kızılelma, Gökbey ve Hürjet” gibi; Gök vatanın çelik miğferi: “Siper” gibi kendi ürünlerini tasarlayan, geliştiren üreten ve bunları ihraç eden bir kapasiteye ulaşmıştır. Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı kadim şehrimiz Erzurum’dan aziz milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı bir kez daha kutluyor, hepinizi en kalbî duygularımla selamlıyorum. Cumhuriyetin ilan edilişinin 100. yıl dönümünü kutladığımız bugün, millet olarak bizim iftihar günümüzdür. İlk Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Millî Mücadele kahramanlarımızı, milletimize ve devletimize hizmet etmiş bütün siyaset ve devlet adamlarımızı, aziz vatanımızı bizlere emanet eden kahraman şehitlerimizi ve vefat etmiş gazilerimizi, minnet ve şükranla anıyor, devletimizin ebed-müddet olmasını niyaz ediyorum.”
Polis Okulu öğrencilerinin 100 metre uzunluğunda Türk Bayrağı taşıdığı kutlamalar, halk oyunları gösterilerinin ardından geçit töreni ile son buldu.
Vali çiftçi, daha sonra Havuzbaşı Kent Meydanı’nda Yakutiye Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan ‘100. Yıl Resim Sergisi’ni gezdi.