Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 105. yıldönümü

Erzurum

.

Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 105.

Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 105. yıl dönümü kentte düzenlenen törenlerle kutlandı.


 

İlk olarak Erzurum Vali Vekili Murat Öztürk, 9. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Fedai Ünsal ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Havuzbaşı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk koydu.


 

Başkan Sekmen, günün anlam ve önemini belirttiği konuşmasında, “Bugün, Dadaşların şahlandığı ve kendi kaderini ancak kendisinin tayin edeceğini tüm dünyaya haykırdığı günün yıl dönümü Ve bugün, vatan toprağına gözünü dikmiş olan ne kadar düşman ve hain varsa, bu mukaddes beldeden kovulduğu kutlu günün yıl dönümüdür. Bugün 12 Mart... Bugün, Erzurum'umuzun Birinci Dünya Savaşı'nda uğradığı düşman işgalinden kurtuluşunun günüdür” dedi.


 

Konuşmasında 12 Mart tarihinin anlam derinliğini de ifade eden Başkan Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “12 Mart; aynı zamanda Nene Hatun'un evlatları kahraman Erzurum halkının ordu-millet şiarıyla direnişini zirveye taşıdığı ve bağımsızlık ateşiyle zulme, mezalime son vererek şahlandığı gündür. Emperyalist devletler tarafından Osmanlı Devleti'ni parçalama, Anadolu'daki Müslüman-Türk varlığını yok etme senaryolarının sahneye konulduğu Birinci Dünya Savaşı'nda Erzurum'un vatanperver insanları çok zor günler geçirdi. Sarıkamış Harekâtı'ndan sonra 16 Şubat 1916'da Rus işgaline uğrayan bu kadim vatan parçası, tam 2 yıl hilalin mübarek gölgesinden uzak, ona duyduğu hasretle çok kederli bir hayat yaşadı. Öyle ki manilere, destanlara, türkülere konu olan bu süreç ‘Erzurum'un kara günleri' olarak adlandırıldı. Bilindiği üzere Erzurum'un bu kara günleri, Rus kuvvetlerinin 1917'deki İhtilalle silah ve cephanelerini Ermenilere bırakarak işgal ettikleri Doğu Anadolu'dan çekilmeleriyle başladı. Bunun üzerine Ermeni Taşnak, Hınçak ve Ramgavar çeteleri bebek, çocuk, yaşlı, genç demeden Müslümanları katletti. Rus işgali esnasında gizlice ve münferiden yapılan katliamlar Rusların çekilmesiyle aleni ve kitlesel bir hal aldı. 3 ay gibi bir süre boyunca Ermeni idaresinde olan şehrimiz, tarihte eşine az rastlanır bir Müslüman soykırımına, mezalimine maruz kaldı.”


 

“Erzurum demek, günümüz çağdaş Türkiye'sinin ta kendisi demektir.”


 

Başkan Mehmet Sekmen, Ermeni Hınçak, Taşnak ve Ramgavar çetelerinin Erzurum'da 50 bin savunmasız masum Müslüman'ı katlettiğini belirtti. Sekmen, şöyle devam etti: “Rus ordusu ile birlikte bu kadim topraklara gelen işgalci Taşnak, Hınçak ve Ramgavar adlı Ermeni çeteleri, yüzyıllar boyunca bağrımızda yaşayan içerdeki çetecilerden de destek alarak Erzurum ve çevresinde; Cinis'te, Tazegül'de, Alaca'da, Ilıca'da, Tepeköy'de, Börekli'de, Dutçu'da, Erzurum merkezde; Yanıkdere'de, Karskapısı'nda, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa Konaklarında,


 

Gölbaşında Hacıahmet Hanı'nda, Firdevsoğlu Kışlası'nda, Yeşilyayla'da, Hasankale'de, Tımar'da, Köprüköy'de, Horasan'da, Pazaryolu'nda tam bir Müslüman soykırımı gerçekleştirmişlerdir. Sadece 1918 yılı başlarında Erzurum ve çevresinde yaklaşık 50 bin sivil ahali Ermeni çetelerinin katliamları sonucunda Hakk'a yürüdü. Ermeni çetelerinin Müslüman ahaliye yönelik zulmünü durdurmak üzere 12 Şubat 1918'de Erzincan'dan hareket eden Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Birinci Kafkas Kolordusu, geceli gündüzlü savaşarak, 12 Mart 1918 sabahı Erzurum'u düşman işgalinden kurtardı. Şanlı ve kahraman Türk ordusu, Erzurum'daki Ermeni işgal ve zulmüne son vererek, Dadaşlar diyarını, yeniden ay yıldızlı bayrağımızın gölgesine kavuşturdu. Bu nedenle 12 Mart; Türk'ün tarihinde kutlu bir zafer günüdür. 12 Mart; Erzurum için tarihin bin bir facialarını örten bir saadet, bir kutlu vuslat günüdür. 12 Mart; aslında sadece mülki İslam'ın kilidi olan Erzurum'un kurtuluş günü değil, bütün Anadolu'nun, şanlı İslâm beldelerinin, emperyalistlerin işgal ve zulümlerinden kurtuluşunun da müjdecisidir. 12 Mart demek, Erzurum demek; Erzurum demek, Cumhuriyet ve Günümüz çağdaş Türkiye'sinin ta kendisi demektir. Tabi, bu güne anlam kazandıran bir başka hadise ise bu günün aynı zamanda İstiklal Marşı'mızın kabulünün yıl dönümü oluşudur.


 

Bu vesileyle İstiklal Marşı'mızın kabul edilişinin 102'nci yılını da kutluyor, milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy'u minnet ve şükranla anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum.”
 

Başkan Sekmen Ermeni Diasporasına Seslendi
 

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, konuşmasında Ermeni diasporasına seslendi. Başkan Sekmen, şu kaydı düştü: “Kurtuluş Günümüz vesilesiyle buradan tüm Dünya'ya tüm Ermeni diasporasına seslenmek istiyorum. Savunduğunuz sözde soykırım iddiaları gerçeğin tersi yönde çarpıtılmasıdır. Asıl soykırıma uğrayan bu toprakların her karışını mübarek kanları ile sulamış olan Müslüman-Türk'lerdir. Bunun için tarihi belge isteniyor ise, arşivlerimizde Ermeni çetelerinin Erzurum ve çevresinde hunharca işledikleri her cinayetin tutanakları, raporları ve kayıtları mevcuttur. Ve o kayıtlar ki; Erzurum'da, üç ay içerisinde Ermeni Hınçak ve Taşnak çeteleri tarafından katledilen Müslüman-Türklerin sayısının 50 bin civarında olduğunu ortaya koymaktadır. Hatta o kayıtlar ve vesikalar, Ermeni çetelerinin bırakın savunmasız insanlara yaptıklarını, hayvanata dahi nasıl bir zulmü reva gördüklerinin de açıkça ispatlamaktadır. Her belge mezalimi özetliyor Her evrak cinayetleri anlatıyor Hangi arşiv belgesine baksanız, içinden annelerinin karnında süngülenen yavrulara, başları gövdelerinden ayrılan insanlara, uzuvları kesilerek, gözleri oyularak öldürülen Müslüman biçarelerin dramını gözler önüne seriyor. Hani sürekli diyoruz ya; “Erzurum şehitlerin otağıdır” diye Biliniz ki, işte bu sebepledir, işte bu yüzdendir Görüyor ve biliyoruz ki; geçmişte doğrudan işgal ettikleri bu toprakları, bugün de dolaylı yollardan işgale kalkışanların planları bitmiş değil Üzerinde bulunduğumuz bu ülkeyi kan ve gözyaşıyla yeniden işgal etme ve bu bölgelerde küresel bir güç oluşturmaya kalkışanlar tükenmiş değil Şark meselesinin uzantısı olarak Sevr ile tarih sahnesinden silmeyi başaramadıkları Türk milletini, bugün bin bir türlü hile ve desiseyle bertaraf etmek isteyenler hala var. Büyük ve Güçlü Türkiye hedefimize ket vurmak için çalışanlar, mazlum ümmetin umudu oluşumuzdan rahatsız olanlar hala var. En kötüsü de, tıpkı geçmişte olduğu gibi, bugün içimizde dahi bu hain emellere alet olan, taşeronluk yapan ve kuklalık eden mihraklar var. Ama bilmiyorlar ki, karşılarında tarih boyunca erlik ve kahramanlık destanları yazmış olan bir millet var. Bilmiyorlar ki, karşılarında vatanına, milletine ve bayrağına ölümüne bağlı; istiklali uğruna can vermeyi kendine minnet sayan bir millet var. İşte tüm bu duygu ve düşüncelerle; bundan 105 yıl önce Erzurum'un Müslüman-Türk beldesi olma mücadelesinde canlarını, kanlarını feda eden ve bize bu vatanı emanet eden, Cumhuriyetimizin banisi, Erzurumlu hemşehrimiz, Erzurum Mebusumuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Doğu'nun muzaffer kumandanı Kazım Karabekir Paşa, silah arkadaşları, o günden bugüne Hakk'a yürüyen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve sıhhat dileklerimi iletiyorum. Ve aynı zamanda asrın felaketinde Hakk'a yürüyen tüm deprem şehitlerimizi de saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad, makamları cennet olsun.”


 

Başkan Sekmen ve protokol üyeleri, Havuzbaşı'ndaki törenin ardından Karskapı Şehitliği'ne geçerek aziz şehitlerimizin kabirlerine karanfil bıraktı.



Başlık