Tarih: 31.12.2015 07:47

EZELİ RUSYA`NIN TÜRK DÜŞMANLIĞI

Facebook Twitter Linked-in

HABER   Ömer ÖZDEMİR Rusya`nın Osmanlı Devleti ile ilk münasebetleri: 15. yüzyılda Karadeniz?den ticaret yollarıyla ve 1497?de resmen başladı. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti ile Rus Çarlığı arasında savaşlar, ittifaklar, yardımlar, dostluklarla, soğuk savaşla süren ilişkiler yaşandı.Çar 1. Petro, Rusya`nın bir dünya devleti olabilmesi için denizlere ulaşması gerektiği idealindeydi. Bu idealini gerçekleştirirken de Osmanlı Devleti ile emellerini açığa çıkarmıştı. Rusya, sıcak denizlere inerek batı ile yarışabilecek güce ulaşmasının yolunun Osmanlı topraklarından geçtiğini biliyordu. Bu nedenle de 17. yüzyıldan sonra Osmanlı Devleti ile sürekli bir mücadeleye girişmişti. Rusya, Osmanlı toprakları üzerinden sıcak denizlere ulaşabilmek için başlangıçtan 20. yüzyıla kadar üç ayrı siyaset uyguladı. 1); İstanbul`u alarak Bizans İmparatorluğu`nu yeniden canlandırmak ve boğazlarda geçerek Akdeniz`e inmek (akrabalık ve mezhep birliğine dayanarak Bizans tahtında hak iddia ediyor) 2); Balkan milletlerini Panslavizm propagandası yolu ile kışkırtarak bu bölgede egemen olmak ve bu yoldan Akdeniz`e ulaşmak, 3); Balkanlar ve boğazlardan sıcak denizlere ulaşamayacağını anladığında, oluşturduğu Ermeni politikasıdır. Ermenileri Osmanlı aleyhine kışkırtarak, Anadolu`nun Doğu ve Güney doğusunda kendine bağlı bir Ermenistan Devleti`nin kuruluşunu sağlamak ve bu yoldan Akdenize inmek. Bir kara devleti olan Rusya`nın sömürge yarışma katılabilmesi sıcak denizlere çıkması ile mümkündü. Yukarıda belirtildiği üzere Rusya`yı Akdeniz`e ulaştıracak yollar Osmanlı topraklarından geçiyordu. Bu yollara sahip olmak isteyen Rusya, Osmanlı Devleti`ni parçalamak için Fransız İhtilal etkisi ile gelişen özgürlük ve milliyetçilik akımından yararlandı. Osmanlı sınırları içinde yaşayan ulusları Panslavizm politikasını uygulayarak isyana teşvik etti. Rusya önce Sırpları sonra Yunanlıları kışkırtarak Balkan uluslarını Osmanlıdan ayırdı. Fakat bağımsız olan Balkan devletleri Rusya`nın bu gelişme üzerinden sıcak denizlere inmesine izin vermediler. Rusya sıcak denizlere inme uğruna Osmanlı Devleti`ni parçalamış, ancak parçaları yutamamıştı. İdeallerinden vazgeçmeyen Rusya, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Kafkaslar ve Doğu Anadolu üzerinden Akdeniz`e ulaşmak için Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenileri kışkırttı başladı. Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliselerinin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda Ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başladı. Ermeniler ilk kez 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı`nda Osmanlı Devleti`ne isyan ettiler. Rusya kışkırtmaları ile başlayan Ermeni sorunu, İngiltere ve Fransa`nın da desteklemesi ile gelişti. Osmanlı Devleti`ni bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşmak isteyen Rusya ve Avrupa devletleri, Ermenileri Birinci Dünya Savaşı sırasında da isyana teşvik ederek Anadolu`da işgalleri kolaylaştırmaya çalıştılar. Rusya İkinci Dünya Savaşın ve Soğuk Savaş döneminde yine Türkiye ile Münasebetleri oldukça Şiddetli geçmiştir. Sovyet yönetimi daha II.Dünya Savaşı`nın başında Türkiye`den Boğazlar statüsünde değişiklik yapılmasını istemişti. Türkiye tarafından reddedilen bu istekler Rusya`nın yayılma politikalarının habercisiydi. Türkiye, bu nedenle II. Dünya Savaşı`nda Batı Avrupa devletlerinin yanında yer aldı. Ancak, Sovyetlerin Türkiye`den istekleri son bulmadı. Sovyet yönetimi şu isteklerde bulunuyordu: 1)Türk Sovyet sınırında, Sovyetler lehine bazı düzeltmeler yapılması, 2)Sovyetler Birliği`ne Boğazlarda deniz ve kara üsleri verilmesi 3)Montrö Boğazlar Sözleşmesi`nde değişiklikler yapılması Türk hükümeti bu istekleri kesin bir dille reddetti. Bunun üzerine SSCB, 1945 yılının ortalarından itibaren Türkiye üzerinde ağır bir siyasi baskıya kurdu. Kars ve Ardahan`ı talep etti. Türk-Sovyet ilişkilerindeki bu gerginlik nedeniyle Türkiye, dengeyi sağlayabilmek üzere ABD`ye yaklaşmaya başladı. Saygılarımla


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —