İşte Şimşek`in twitter hesabından Erdoğan`ın iddialarına verdiği o cevap;
Önce tekye adabıyla müeddep zannettiğimiz bir bakan "Üç yıldır Erdoğan`ın ölmesi için beddua ediliyor" dedikodusunu seslendirdi. Sonra havuz medyası (!) hep bir ağızdan kahriye haberleri yapmaya ve bunu sahte ihbarlarla şişirmeye başladı. Akabinde "sayın" ile "muhterem" berzahında yaşayan bir gazeteci on kişiye kahhariye okunduğunu yazdı. Nihayet, öfke patlamalarına şahit olunan miting meydanlarında varlığı şüpheli bazı öğrencilerin iftiraları dile getirildi.
Yozgat`ta bazı kız öğrencilerin gece zorla kaldırılıp Başbakan`a beddua ettirildiği üst perdeden seslendirildi. Camia içerisinde biraz bulunmuş insanlar bu iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını ve birer iftiradan ibaret olduğunu bilirler. Belli ki bu iftiraları seslendirenler ve yayanlar ya kasden hilaf-ı vaki beyanda bulunuyor ya da güftugûlarla aldatılıyorlar. Belki de sinsice araya sızmış/sızdırılmış kullanışlı kimselere önce o çirkin şeyleri yaptırıp sonra da camiayı karalıyorlar.İddia sahipleri fâillerin adlarını versinler, onları hep beraber kınayalım, hatta tel`in edelim; idareciler de gerekenleri yapsınlar.Aksi halde bu iftiraları seslendirmek Allah`tan korkmazlığın ifadesidir.
Bizim meşrebimizde kahriye okumak yoktur, hiç olmamıştır. Çaresiz kaldığımız zamanlarda bile zalimleri Allah`a havale etmekle yetiniriz.Onu da "şartlı havale" şeklinde yapar, önce ıslah ve hidayet diler, "Murad-ı ilahî bu değilse, Rabbimiz, Sen bilirsin!" deriz. Ayrıca adanmış ruhlar hiçbir zaman şahısları hedef almazlar, onların problemi kötü "sıfatlar"ladır. Asla beddua ve kahriye olmayan şartlı havalelerimizin konusu zulümdür; sadece kendimize değil kim olursa olsun müminlere yapılan zulüm.
Haramiliğini müminlere gadrederek gizlemeye çalışanlar ve sâir zalimler dışında kimsenin teheccüd dualarından rahatsız olmaması gerekir. Yolsuz, yalancı ve zalim değilseniz korkmayın, hiçbir "havale" de size dokunmaz; aksi halde bir de iftiralara dil oluyorsanız, titreyin!