Protez ve İmplantoloji Uzmanı Dr.
Dt. İlker Arslan, ?Diş estetiği için erkeklere oranla kadınlar daha fazla başvuru yapsa da gülüş tasarımı oyuncular, mankenler ve bakımlarına özen gösteren metroseksüel erkeklerin de tercihi oluyor. Kadınlar ve erkekler arasında Hollywood Gülümsemesi oldukça popüler. Gülmeden poz verenler diş estetiği yaptırdıktan sonra fotoğraf çekinirken gülümsemeye başlıyor, hayata bakış açıları değişiyor." dedi.
Güzel bir gülüş, düzgün, lekesiz ve çarpık olmayan dişler için estetik diş hekimliği son yıllarda daha da ön plana çıkmaya başladı. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık hastalar dişlerinin son halini tedavi süreci başlamadan görme fırsatı yakalıyor. Uzman diş hekimlerinin kullandığı Dijital Gülümseme Tasarımı ile hastanın yüzüne en uygun dişler planlanıyor ve ideal bir gülümseme ile oluşturuluyor.
Dişlerin koyu renk olması, dişler arasındaki aralıklar, çarpıklıklar, kırıklar gülümsemeye engel mi oluyor? Tüm bu sıkıntıların bir kenara atılıp, insanların mutlu bir şekilde gülümseyerek hayatlarına devam edebileceklerini açıklayan Dt. İlker Arslan, "Dişlerindeki problemler nedeniyle gülmeyen, kasılan çok fazla insan var. Gülerken dudaklarını kapatan ya da eli ile ağzını kapatmaya çalışan kişilerde bir süre sonra bu davranışlar alışkanlık haline geliyor. Dudaklar kasıldıkça yüz formu yavaş yavaş değişiyor. Gülmeyi bilmeyen hasta tanıyorum" dedi.
Aynaya bakıldığı zaman gülümseme kişiyi rahatsız ediyorsa diş estetiğinin yapılabileceğini belirten Dr. Dt. Arslan, "Hastalar ?dişlerimin yapılması gerekir mi?? diye sorduklarında ayna karşısında gülmelerini istiyorum. Dişlerinden memnun olmadıkları için içlerinden geldiği gibi gülemiyorlarsa diş estetiği yapılmasını öneriyorum. Bazen dişlerdeki renk bozuklukları, bazen diş etlerinin gereğinden uzun ya da kısa olması kişiyi rahatsız ediyor. Diş renginde yaşla birlikte koyulaşmanın olduğu da unutulmamalı" şeklinde konuştu.
Hastanın diş estetiği sonrası hayatının değiştiğini, kendisine olan güvenin arttığı için de daha mutlu olduğunu söyleyen Dr. Dt. Arslan, "Hastalarımızın kendini nasıl daha mutlu hissedeceğini çok önemsiyoruz. Bazı hastalarda daha doğal, bazı hastalarda daha beyaz diş yapıyoruz. Burada kişinin ne istediği önemli, hasta dilinden anlamak gerekiyor. Amacımız insanları mutlu etmek. Diş rengini seçerken total bir restorasyon yapacaksak tüm gülme hattı değişecekse ona göre renk seçilmeli" diye konuştu.
Diş estetiğine başlanmadan Dijital Gülümseme Tasarımı ile diş üzerinde herhangi bir girişimsel işlem yapılmadan dişlerin son halinin görülebileceğini ifade eden Dr. Dt. Arslan, "Hastanın fotoğraf ve videolarının çekilmesinin ardından bilgisayar ortamında kişiye özel diş tasarımını hazırlıyoruz. Yüz şekline, diş etlerine ve dudak hatlarına göre belirlenen yeni diş modelini hasta ile değerlendiriyoruz. Bu çalışmanın en büyük avantajı; diş estetiği yapılırken diş küçülecek ve protez takılacaksa diş dokusundan minimum kayıpla restorasyonu tamamlamak oluyor" açıklamasını yaptı.
Dt. İlker Arslan, ?Diş estetiği için erkeklere oranla kadınlar daha fazla başvuru yapsa da gülüş tasarımı oyuncular, mankenler ve bakımlarına özen gösteren metroseksüel erkeklerin de tercihi oluyor. Kadınlar ve erkekler arasında Hollywood Gülümsemesi oldukça popüler. Gülmeden poz verenler diş estetiği yaptırdıktan sonra fotoğraf çekinirken gülümsemeye başlıyor, hayata bakış açıları değişiyor." dedi.
Güzel bir gülüş, düzgün, lekesiz ve çarpık olmayan dişler için estetik diş hekimliği son yıllarda daha da ön plana çıkmaya başladı. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık hastalar dişlerinin son halini tedavi süreci başlamadan görme fırsatı yakalıyor. Uzman diş hekimlerinin kullandığı Dijital Gülümseme Tasarımı ile hastanın yüzüne en uygun dişler planlanıyor ve ideal bir gülümseme ile oluşturuluyor.
Dişlerin koyu renk olması, dişler arasındaki aralıklar, çarpıklıklar, kırıklar gülümsemeye engel mi oluyor? Tüm bu sıkıntıların bir kenara atılıp, insanların mutlu bir şekilde gülümseyerek hayatlarına devam edebileceklerini açıklayan Dt. İlker Arslan, "Dişlerindeki problemler nedeniyle gülmeyen, kasılan çok fazla insan var. Gülerken dudaklarını kapatan ya da eli ile ağzını kapatmaya çalışan kişilerde bir süre sonra bu davranışlar alışkanlık haline geliyor. Dudaklar kasıldıkça yüz formu yavaş yavaş değişiyor. Gülmeyi bilmeyen hasta tanıyorum" dedi.
Aynaya bakıldığı zaman gülümseme kişiyi rahatsız ediyorsa diş estetiğinin yapılabileceğini belirten Dr. Dt. Arslan, "Hastalar ?dişlerimin yapılması gerekir mi?? diye sorduklarında ayna karşısında gülmelerini istiyorum. Dişlerinden memnun olmadıkları için içlerinden geldiği gibi gülemiyorlarsa diş estetiği yapılmasını öneriyorum. Bazen dişlerdeki renk bozuklukları, bazen diş etlerinin gereğinden uzun ya da kısa olması kişiyi rahatsız ediyor. Diş renginde yaşla birlikte koyulaşmanın olduğu da unutulmamalı" şeklinde konuştu.
Hastanın diş estetiği sonrası hayatının değiştiğini, kendisine olan güvenin arttığı için de daha mutlu olduğunu söyleyen Dr. Dt. Arslan, "Hastalarımızın kendini nasıl daha mutlu hissedeceğini çok önemsiyoruz. Bazı hastalarda daha doğal, bazı hastalarda daha beyaz diş yapıyoruz. Burada kişinin ne istediği önemli, hasta dilinden anlamak gerekiyor. Amacımız insanları mutlu etmek. Diş rengini seçerken total bir restorasyon yapacaksak tüm gülme hattı değişecekse ona göre renk seçilmeli" diye konuştu.
Diş estetiğine başlanmadan Dijital Gülümseme Tasarımı ile diş üzerinde herhangi bir girişimsel işlem yapılmadan dişlerin son halinin görülebileceğini ifade eden Dr. Dt. Arslan, "Hastanın fotoğraf ve videolarının çekilmesinin ardından bilgisayar ortamında kişiye özel diş tasarımını hazırlıyoruz. Yüz şekline, diş etlerine ve dudak hatlarına göre belirlenen yeni diş modelini hasta ile değerlendiriyoruz. Bu çalışmanın en büyük avantajı; diş estetiği yapılırken diş küçülecek ve protez takılacaksa diş dokusundan minimum kayıpla restorasyonu tamamlamak oluyor" açıklamasını yaptı.
