İnfertilite yani yaygın olarak bilinen adıyla kısırlık eskiden evli çiftlerde yüzde 8-10 civarında iken, günümüzde ise bazı sebeplerden ötürü bu oran yüzde 15 civarında. Kısırlıkta yüzde 40 kadına ait nedenler ve yüzde 40 erkeğe ait nedenlerin yanı sıra geriye kalan yüzde 10 hem erkekte hem kadında hastalık mevcut. Doktora başvuran çiftlerden kadınlarda teşhis zor tedavi daha kolayken, erkeklerde ise teşhis kolay tedavi zor.Op. Dr. Kazım Kıymaz, kısırlık nedeni ile başvuran erkeklerin ortalama yüzde 40?ında varikosel?in mevcut olduğunu söyledi.
Erzurum Şifa Hastanesi Üroloji Kliniği Op. Dr. Kazım Kıymaz, evli çiftlerin 1 yıl boyunca düzenli cinsel ilişkiye ve hiçbir doğum kontrol yöntemi uygulamamalarına rağmen çocuk sahibi olamamalarına gebe kalamama (infertilite) yani halk tabiriyle kısırlık olarak bilinen adlandırıldığını açıkladı. Kıymaz, evli çiftlerde eskiden kısırlığın yüzde 8-10 civarında olduğunu, günümüzde ise bazı sebeplerden ötürü bu oranın yüzde 15 civarında olduğunu ifade etti. Yeni evli eşlerde kısırlığın iki şekilde görüldüğünü belirten Kıymaz, bunlardan birinin yeni evli çiftler de evlendikten sonra çocuk olmamışsa buna primer infertilite denildiğini söyledi. Kıymaz, diğer bir kısırlık çeşidinin ise daha önceden çocukları olan çiftin istemelerine rağmen 2. 3. çocuklarının olmamasına durumunu sekonder infertilite olarak adlandırdıklarını kaydetti. Kısırlıkta yüzde 40 kadına ait nedenler ve yüzde 40 erkeğe ait nedenlerin söz konusu olduğunu dile getiren Kıymaz, geriye kalan yüzde 10 hem erkekte hem kadında hastalık mevcut olduğunu belirtti. Ayrıca diğer yüzde 10?luk bir grupta kadın ve erkekte herhangi bir hastalığa rastlanmadığını söyleyen Kıymaz, ancak çocukları olmadığını, bu kısırlık çeşidine de idiopatik infertilite denildiğini bildirdi. Bir çift evleneli bir yıl geçmesine rağmen çocukları olmaması durumunda kadınların kadın doğum doktoruna erkeklerin ise üroloji doktoruna başvurmaları gerektiğini dile getirdi.
KADINLARDA DOĞURMA YETENEĞİ 30?UNDAN SONRA AZALIYOR
Doktora başvuran çiftlerden kadınlarda teşhisin zor tedavinin ise nispeten daha kolay olduğuna değinen Kıymaz, erkeklerde ise teşhisin kolay tedavinin zor olduğuna dikkat çekti. Tedavide etkili sonucun alınabilmesi için tanının iyi konulması gerektiğini kaydeden Kıymaz, kısırlık şikayetiyle başvuran eşlerin iyi bir şekilde üreme ile ilgili hikayesinin alınması gerektiğini vurguladı. Kıymaz, erkek hastalarda cinsel ilişki sıklığı ve zamanlaması, çocukluk hastalıkları, sistemik hastalık ve geçirdiği ameliyatlar gibi hastanın yaşam hikâyesinin alındığını belirtti. Kadınların kadın doğum doktoru tarafından değerlendirmesi gerektiğini hatırlatan Kıymaz, kadınlarda yaşın çok önemli olduğuna değindi. Kadının yaşı ile doğurma yeteneği(fertilite) arasında ilişkinin söz konusu olduğunu ifade eden Kıymaz, doğurma yeteneğinin(fertilite) kadınlarda 30 yaşından sonra düşmeye başladığını kaydetti.
Üreme yeteneği zayıf (İnfetil) erkeğin araştırmasında semen analizi yani spermiogram temel test olduğunu belirten Kıymaz, bu testin erkek faktörünün şiddetini ölçmeye yardımcı olduğunu söyledi. Standart olarak 3 ile 7 gün arasında cinsel perhizden sonra toplanan ejekülatın incelenmesi şeklinde yapıldığını bildiren Kıymaz, alınan örneğin oda veya vücut ısısında bekletilerek 1 saat içerisinde incelenmesi gerektiğini hatırlattı. Kıymaz, yapılan testte sperm analizinde spermin volümüne, konsantrasyonuna, molitesine ve morfolojisine bakıldığını dile getirdi. Kıymaz, erkek kısırlığın çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Kıymaz, bu nedenleri şöyle sıraladı; hormonal ,genetik ve ailesel,geçirilmiş iltihabi hastalıklar, bağımlılık yapan eroin gibi maddelerin kullanılması gibi.Aşırı alkol alınmasının kısırlığa yol açtığını bildiren Kıymaz, sigaranın ise sperm sayısını, motilitesini ve morfolojisini bozduğunu kaydetti.Kıymaz, kısırlık nedeni ile tedavi için başvuran çiftler sigara kullanıyorsa sigarayı bırakma konusunda ikna edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Pek çok hastanın tedavinin en ucuz, kolay, çabuk ve zahmetsiz olmasını istediğine değindi. Ancak söz konusu olanın erkek kısırlığı olunca böyle bir seçenek olmadığını söyleyen Kıymaz, ne yazık ki erkeklerde teşhisin kolay tedavinin ise zor olduğunu hatırlattı.
ERKEKLERDE VARİKOSEL YAŞI 14
Kıymaz, kısırlık nedeni ile başvuran erkeklerin ortalama yüzde 40?ında testislerdeki kanı boşaltan toplardamarların çeşitli nedenlerle genişleyerek oluşan varisleşme yani varikosel?in mevcut olduğunu dile getirdi. Kıymaz, anormal semen analizi olan infertil(üreme yeteneği zayıf) erkeklerin yüzde 25?inde varikoselin bulunduğu bildirdi. Varikosel?in yaş olarak 14 yaşından sonra görülmeye başladığına dikkat çeken Kıymaz, bu hastalığın maalesef kesin sebebinin bilinemediğini kaydetti. Kıymaz, bu hastalığın daha çok sporcu ve ayakta fazla kalan meslek gruplarında sık görülmekte olduğunu vurguladı. Kıymaz, varikosel olan hastanın, kasık bölgesinde ve testisler de aşırı ağrı gibi şikâyetler dâhilinde ameliyat edilmesi gerektiğini söyledi.
ÇOCUKLARDA İNMEMEİŞ TESTİS KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR
Çocuklarda inmemiş testisin doğumda en sık görülen bir durum olduğuna değinen Kıymaz, inmemiş testisin sperm hücre sayısını azaltarak kısırlığa neden olabileceğini ifade etti. 6 ay 2 yaş arasında inmemiş testisli olgular tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çeken Kıymaz, 2 yaşından sonra müdahale edilmemi durumunda erkek çocuklar sperm hücrelerinin büyük kısmını kaybettiklerini kaydetti. Halk arasında aşılama, suni döllenme, tüp bebek, enjeksiyon tedavisi gibi değişik isimlerle ifade edildiğine dikkat çeken Kıymaz, son zamanlarda baskın medya kültürünün her seviyeden insanımıza bellettiği ?mikroenjeksiyon? terimini de içeren bir seri işlem, yardımlı üreme tekniklerini oluşturduğunu belirtti. Kıymaz, kabaca ifade edilirse döllenmeyi kolaylaştırıcı veya bizzat gerçekleştirici suni yöntemlere
?yardımlı üreme teknikleri? adı verildiğini kaydetti. Erkek kısırlığında, erkekten şu veya bu şekilde sağlanabilen toplam sağlıklı sperm hücresi miktarına göre, yardımlı üreme yöntemine karar verildiğine değinen Kıymaz, erkekte daha az sayıda sperm hücresi elde edilebilen vakalarda ise,
?tüp bebek? diye anılan, tüp içinde yapay dölleme işleminin gündeme geldiğini söyledi.
