Tüm Türkiye`yi yasa boğan şehit haberlerine ünlü isimlerden tepkiler gelmeye devam ediyor. Askerliğini tamamlayan Hacı Sabancı, Instagram hesabından Fahri Gediz adlı kullanıcının sözlerini paylaştı:
"Askerliğimi kısa dönem olarak Erzurum`da yaptığımı daha önce söylemiştim. Söyleyeceğim bir çok şey ise eksik kalmıştı. Erzurum`dan ayrılırken yanıma birkaç şey almama izin verildi. Künyem, muayene defterim, teskerem... Bunlardan biri de fotoğrafını gördüğünüz kara kaplı defterlerim. Bu 5 defter 5.5 ay boyunca askerde yaşadığım günleri, anıları not ettiğim günlüklerim. Askerden geldim geleli hiç açmadım. Aslında bana kalsa hiç açmayacağım. Orada yazılanların bazılarını unuttum, bazılarını ise dün gibi hatırlıyorum. En çok hatırladığım ise 2-3 sayfadan birinde "Anne" sözünün geçmesidir. Askerde insan annesini çok özler. Sesini duymak için kendini yer bitirir. Geceleri ankesörlü telefonun başında bekleşirler. Arayan "oğlum ben ...`nın annesiyim. Orada mı?" diye sorar. Cevaplayan asker "Anne merak etme ben şimdi onu bulurum" ya da "Anne o şu an talimde, içtimada, yemekte ben gelince aradığını söylerim" der. Oğlunu ziyarete gelen anneyi başka bir asker karşılarsa, onun elini öper anne hoş geldin der. Kısaca bir askerin binlerce annesi, oğlu asker olan annenin de binlerce oğlu olur. İnanır mısınız? Koca koca adamların yorgan altında "annem annem" diye ağladığını duydum ben, koca adam olarak bir türküde annemi hatırlayıp ben de ağladım. Asker adam pislikten, komutandan, yemekten, nöbetten, sigarasızlıktan, yorgunluktan, uykusuzluktan çekmez "annesizlikten" çektiğini. Şehit olan askerlerimiz son sözü söyleyecek vakit buldular mı bilmiyorum ama buldularsa eminim son sözleri "Anne!"dir. Bir askere, hangi şehirde, taburda, koşulda olursa olsun en çok neyi özledin? diye sorarsanız ilk kelimesi "anne"dir. Bir askerin son nefesini verirken, son kelimesi de "anne"dir. Ne acıdır ki anneliğin en kutsal sayıldığı bu topraklar, annelerin yüzyıllardır en çok ağladığı yerdir. İşte o anneleri ağlatanları, yemeden, içmeden büyüttükleri yavruları ellerinden kayıp giden annelerin ahını alanları, hangi sözcüklerle lanetlemek gerekir bilmiyorum..."