Piyasa yapıcılar dün gerçekleştirilen 5 yıl vadeli ihalede 5 milyar 393 milyon lira, 7 yıl vadeli ihalede ise 32 milyar 91 milyon liralık teklifte bulundu.
Bugün ise piyasa yapıcılar 2 yıl vadeli ihalede 1 milyar 74,4 milyon lira, 5 yıl vadeli ihalede 30 milyar 241,8 milyon lira, 10 yıl vadeli ihalede ise 874,1 milyon liralık teklif yaptı.
Böylece son 2 günde düzenlenen devlet tahvili ihalelerine yönelik toplam 69,7 milyar liralık talep oluşurken, söz konusu talebin özellikle 5 ve daha uzun vadeli tahvillerde yoğunlaşması dikkati çekti.
"SAĞLAM BİR BANKACILIK SİSTEMİ VAR"
İhalelere piyasa yapıcıların ilgisini değerlendiren Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, bu durumun 3 gerekçeyle açıklanabileceğini söyledi. Bunlardan ilkini, Türkiye ekonomisinin bankacılık sistemi üzerine kurulu olmasına bağlayan Ünver, "An itibarıyla 10 yıl öncesine göre kaya gibi sağlam bir bankacılık sistemi var. Bu açıdan bakıldığında kriz ortamına rağmen Hazinenin tahvillerine yoğun ilgi olması anlaşılabilir bir durum" dedi.
Bir diğer nedenin Türkiye`nin kriz tecrübesine sahip olan bir ülke özelliği taşıması olduğunu ifade eden Ünver, son 30 yılda ülkenin gerek iç gerekse dış kaynaklı çok önemli şoklara maruz kaldığını söyledi. Bu durumun Türkiye`yi krizlere karşı tecrübeli bir ülke konumuna getirdiğini anlatan Ünver, krizlerden çabuk çıkabilen ülkenin yabancılar açısından önemli olduğunu söyledi.
İhalelere talebin yoğun olmasının 3. nedeni olarak Türkiye piyasasındaki gösterge faizlerin dünyanın diğer ülkelerine göre yüksek olmasını gösteren Ünver, "Türkiye`deki faizlerin mevcut seviyesi fon fazlası olan yatırımcılar için oldukça cazip" diye konuştu.
İlginin 5 yıl ve üzerindeki vadeli tahvillere yoğunlaşmasını da değerlendiren Ünver, Türkiye`de kriz ortamlarının artık 1-1,5 yıllık süreleri aşmadığını belirterek, dolayısıyla 5 yıl ve üzerindeki vadelerin piyasa yapıcılar açısından anlamlı olduğunu dile getirdi.
Ünver, Türkiye`nin güçlü bankacılık sistemine sahip bulunmasına karşın, sadece bankacılık sistemi üzerine kurulan bir ekonominin krizler yaşamasının kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi.
"GÜVENLİ LİMAN ARAYIŞI OLABİLİR"
İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Egemen Candır da özellikle dünkü değişken faizli ve bugünkü TÜFE`ye endeksli tahvil ihalelerine olan talebin yüksekliğine dikkati çekti.
"Genel görünüme bakıldığında, sabit faizli tahvillere talep yeterli durumda iken özellikle değişken faizli tahvillere olan talebin çok yoğun olması, piyasanın TÜFE`de yükseliş beklediğine gösterge olabilir" diyen Candır, TÜFE`deki yükseliş beklentisinin özellikle mal fiyatlarında zamların etkinliğine işaret olarak algılanabileceğini söyledi.
İç politikadaki seyrin durumuna bakıldığında, bugün BIST 100 Endeksi`nin satıcılı olması ve orta vadede siyasi gündemin tekrar karışık hale gelme eğiliminde bulunmasının özellikle sabit faizli tahvillere yönelik talep artışına neden olduğunu dile getiren Candır, "Dünkü ihalelerde karşılama oranları yüzde 30 seviyelerine geçemezken bugün içerisinde 2 yıllık kısa vade tahvilin satışının ihalede yüzde 41`inin karşılanması piyasaların kısa vadede yüksek faizli güvenli liman arayışında olduklarını gösterebilir" değerlendirmesinde bulundu.
