Kemoterapötik ilaçlar ile alerjik reaksiyon gelişme olasılığı az olmakla birlikte kanserin başka bir tedavi alternatifi olmadığı durumlarda hayati önem taşıdığına dikkati çeken Dursun, kemoterapötik ilacın kullanılmasının gerekli olduğu durumlarda, ilacın alerjisi olan hastaya uygun bir protokolle, alerji yaratmayacak şekilde verilmesi gerektiğini ifade etti.
Alerjiye neden olan ilacın, bireye duyarsızlaştırma yapılarak verilmesi gerektiğini ve bu işlemin kemoterapötik ilaç desensitizasyonu olarak adlandırıldığını ifade eden Dursun, "Gerek ilaç alerjisinin doğru tespiti, gerek alternatif güvenli kullanılabilecek ilaç tespiti, gerekse ilaç alerjisinde duyarsızlaştırma işlemi ancak alerji uzmanının liderliğinde, deneyimli yardımcı sağlık personeli varlığında ve tam teşekküllü hastane ortamlarında yapılmalıdır. Çünkü tüm bu tanısal ve tedavi girişimleri oldukça riskli işlemlerdir" dedi.
Kemoterapötik alerjisi olan bireye bu ilacın güvenle verilebilmesinin tek yolunun tam teşekkülü bir alerji kliniğinde duyarsızlaştırma işleminin yapılmasından geçtiğini vurgulayan Dursun, şunları söyledi:
"Bu işlem ülkemizde İstanbul ve Ankara`da sayılı merkezlerde ve Rize`de yapılabilmektedir. Doğu Karadeniz`in tek erişkin alerji kliniği olan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Kliniğinde, kemoterapötik ilaç alerjisi olan hastaya duyarsızlaştırma işlemi sonucunda ilaç sorunsuzca verilebilmiştir.
Hastanemizde yakın zamanda kanser tanısı almış ve kemoterapisi başlamış, birinci kürünü sorunsuz şekilde almış hastanın, ikinci küründe şiddetli alerjik reaksiyon gelişmesi üzerine gerekli tetkikler yapıldıktan sonra hastada bu ilaca karşı alerji geliştiğini kanıtladık. Bundan sonra bu hastanın kullanabileceği başka bir ilaç olmadığı için ilaca karşı duyarsızlaştırma işlemini, bir gün süren tedaviyle başarılı şekilde tamamladık. Halihazırda bu hastamız, alerji geliştirdiği bu kemoterapötik ilacı güvenle kullanabilmekte ve tedavisi tıbbi onkoloji uzmanlarımız tarafından takip edilmektedir."
Dursun, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan Robotik Onkoloji Merkezi ile bölgede kanser hastaları için çok rahat ulaşılabilir tedavi yöntemi sağlanmış olduğunu da kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tabii ki bu merkezin aktif ve yoğun şekilde çalışmasıyla kemoterapötik ilaçların kullanımında çok ciddi artış görüldü. Buna bağlı olarak da hastalarda kemoterapötik ilaçlara karşı alerjilere biz de Rize`de sık rastlamaya başladık. Tıbbi onkoloji uzmanı arkadaşlarımızla tam bir uyum içerisinde çalışmaya başladık. Onlar tedavi esnasında bir sorunla, bir reaksiyonla karşılaştıklarında hastalarını bize yönlendiriyor. Biz de alerji kliniğimizde gerekli tetkikleri yaparak, alerjik olup olmadıkları ilaçları belirliyoruz ve tedaviye hangi ilaçlarla devam edilebileceğini tespit ediyoruz. Daha sonraki tedavilerine, önerilerimiz doğrultusunda yine tıbbi onkoloji uzmanları tarafından devam ediliyor."
Orjinal Habere Git