KRİTİK GÖRÜŞME SONRASI KILIÇDAROĞLU`NDAN AÇIKLAMA

KRİTİK GÖRÜŞME SONRASI KILIÇDAROĞLU`NDAN AÇIKLAMA

  KILÇDAROĞLU NBaşbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu?nun görüşmesi sona erdi. Ankara Palas?ta gerçekleşen görüşme 1,5 saat sürdü. Görüşmede yaşananları değerlendirmek üzere Genel Merkez?de bir basın toplantısı düzenleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Davutoğlu?nun kendilerine iki öneri getirdiğini bildirerek, ?Kısa süreli bir seçim hükümeti ki bu beraber oluşturulabilir veya siz biz bir azınlık hükümeti kurarsak bizi dışarıdan destekler misiniz? Kendisine bütün iyi niyetimle şunu ifade ettim. Önerilerinizi aldım. Partimizin yetkili organlarına götüreceğim. Çünkü bizim iç tüzüğümüze göre yetkili organların karar alması gerekiyor. Ondan sonrada görüşümü size beyan edeceğim. MYK?da iki öneriyi de görüştük. MYK bir karar aldı. İlk başta Sayın Davutoğlu?na söylediğimiz kararı yine tekrarladık. Türkiye?nin çok ciddi sorunları var. Bu sorunları aşması gerekiyor. Yüksek profilli bir hükümet olması gerekiyor. En az 4 yıllık bir seçim döneminde bu koalisyonun görev yapması gerekiyor. Koalisyon ortaklarının samimi ve dürüst olarak birbirleriyle kenetlenmeleri gerekiyor. Bu görüşümüzü de kamuoyu ile paylaştık. Bugün Sayın Davutoğlu ile tekrar bir araya geldik. Sayın Davutoğlu?na kendi konutunda yaptığımız görüşmeyi MYK?ya götürdüğümüzü orada görüştüğümüzü bu görüşmeyi 14 ilkeyi tıpkı kamuoyuyla nasıl paylaştıysak bu görüşmenin sonuçlarını da kamuoyuyla paylaştığımızı ifade ettim? diye konuştu. ?BİZE ŞUANA KADAR BİR KOALİSYON ÖNERİSİ GELMİŞ DEĞİLDİR. BİR SEÇİM HÜKÜMETİ ÖNERİSİ GELMİŞTİR? Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: ?Bize şuana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir. Bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir. 3 aylık bir süre içinde belli konuları yapalım gündemimizi oluşturalım. 3 ay içerisinde parlamentoda bunları yaptıktan sonra seçime gidelim diyor. Bu bizim MYK?da aldığımız karara uygun değildir. Şahsi kanaatimi bütün yurttaşlarımızla paylaşmak isterim. Milli irade diyoruz. Milli iradeye saygı şudur, milli irade siyasal partiler arasında oy bölüşümü yapmışsa ve bir siyasi partiyi tek başına iktidara getirmemişse liderlere düşen milli iradeye saygının gereği olarak bir koalisyon oluşturmak. Eğer siz ben koalisyonu oluşturamıyorum. Seçime gideceğim derseniz siz milli iradeden nasıl söz edeceksiniz? Bunun denenmesi gerekiyordu. Ve Türkiye?nin tarihi bir fırsatı kaçırdığını düşünüyorum. Türkiye?nin bir ateş çemberinden geçtiğini söyledim. Terör bir taraftan ekonomideki sorunlar bir taraftan, dış politikadaki sorunlar bir taraftan bütün bunlar bizde bir rahatsızlık yaratıyor. Biz milli iradenin bir gereği olarak bir koalisyon müzakeresi sonucunda iyi niyetle bir hükümetin kurulması ve sorunların çözülmesinden yanaydık. Bunu ifade ettik. Ama şunu da açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Bu gerçekleşmedi. Ama AKP ile CHP arasında yapılan bu görüşmeler bana göre çok önemli. Şu açıdan önemli; en azından Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet Halk Partisi?nin her konuda görüşünü öğrenmiş oldu. Biz hangi konuyu başlık olarak seçtilerse o konudaki görüşlerimizi bütün açık yürekliliğimizle ifade ettik. Bunu demokrasimize bir katkı sağladığına yürekten inanıyorum. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Türkiye büyük bir ülkedir. Türkiye güçlü bir ülkedir. Türkiye kendi sorunlarını aşabilecek kapasiteye sahip bir ülkedir. Kendi ülkemize güvenelim. Biz kendi ülkemize güveniyoruz. Sorunları çözebiliriz. Sorunları çözümsüz hale getiren üzülerek ifade edeyim; siyaset kurumunun başındaki yöneticilerdir. Biz halkımıza da güveniyoruz. Halkın verdiği oyları da başımızın üstünde taşıyoruz. Bundan sonraki takdir yüce milletimize ait. Nasıl takdir ederse bizde o takdire her zaman saygı duyacağız.? ?BİR HÜKÜMET KURAMIYORSA GÖREVİNİ GÖTÜRÜP İADE EDECEKTİR. AKSİ HALDE BUNA BİZ YETKİ GASPI DERİZ? Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu?nun konuşurken koalisyon olmamasını eğitim ve dış politika olarak iki başlıkta belirttiğini hatırlatarak, imam hatip konusunun dile getirilip getirilmediği ve hükümet kurma yetkisini Cumhurbaşkanı Erdoğan?dan bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine, ?Bizim teamüllere göre Sayın Cumhurbaşkanı anayasa gereği en çok oyu alan partinin liderine görev verdikten sonra kendisi parlamentoda güvenoyu alacak bir hükümet kuramıyorsa görevini götürüp iade edecektir. Aksi halde buna biz yetki gaspı deriz. Bu demokrasiyi ve bizim teamüllerimizi zedeler. Çoğunluğu sağlayacak, güvenoyu alacak hükümet kuruyorsa elbette buna söyleyeceğimiz hiçbir şey yok. Ama hem çoğunluğu sağlayamıyorum, güvenoyu alınacak bir hükümet kuramıyorum ama götürüp de iade etmeyeceğim derseniz bu ahlaki değil. Eğitim konusuna gelince bir müzakere olmadı ki. Hangi alanda müzakere oldu. Görüşlerimizi sordular, görüşlerimizi ifade ettik. Ama ben ve arkadaşlarım şunu açık yüreklilikle ifade ettik, imam hatipte okuyan çocuklar bizim çocuklarımızdır o çocuklarımızın çok iyi eğitim almasını isteriz. İmam hatip okulları ile hiçbir sorunumuz yoktur. Ama eğitim sistemi ile bizim sorunumuz vardır. Hiçbir veli bu eğitim sisteminden memnun değildir. Türkiye bilgi toplumunu yakalayacaksa eğitim sistemi ile yakalayacaktır. Türkiye orta gelir düzeyinden, orta teknoloji düzeyinden kurtulacaksa eğitim ile olur. Biz bunu ifade ettik. Onun dışında imam hatip okulları ile ilgili ne düşünüyorsunuz, ne düşünmüyorsunuz diye herhangi bir soru gelmedi. Ama size söylediğim bu konuları doğrudan doğruya CHP?nin Genel Başkanı olarak Sayın Davutoğlu?na aktardım? yanıtını verdi. ?BİZ ANLAŞAMAYACAĞIMIZ BİR BAŞLIK GÖRMEDİK? ?Cumhurbaşkanı Erdoğan bir yönlendirmesini olduğunu düşünüyor musunuz? 45 gün boyunca anayasal süre için Türkiye?nin oyalandığını düşünüyor musunuz? Müzakere olarak koalisyon hükümetinin müzakere etmedi dediniz. Görüşlerinizi karşılıklı olarak ifade ettiniz. Özellikle hangi başlıklarda anlaşamayacağınızı gördünüz? sorularına Kılıçdaroğlu, ?Biz anlaşamayacağımız bir başlık görmedik. Sayın Cumhurbaşkanının etkisi olmuş mudur buna yanıtı kamuoyunun ve Sayın Davutoğlu?nun vermesi lazım? karşılığını verdi. ?GÖRÜŞMELERDE HİÇBİR KIRMIZI ÇİZGİMİZ YOKTU? Davutoğlu?nun açıklamalarında ?ben görev aldığımda bütün formüller tüketilmişti? açıklamaları olduğu belirtilerek, ?Siz o görüşmelere gittiğinizde belli çizgileriniz var mıydı? sorusuna Kılıçdaroğlu, ?Görüşmelerde hiçbir kırmızıçizgimiz yoktu. Daha doğrusu kırmızı çizgi diye bir şey gündeme gelmedi. Sadece ana başlıklar itibari ile anayasa konusunda, eğitim konusunda, dış politika konusunda CHP ne düşünüyor onu anlattık. Onlarda kendi düşüncelerini bize aktardılar. Dolayısıyla bir koalisyon müzakeresi söz konusu olmadı. Birbirimizi dinledik karşılıklı, o kadar. Ben bu rahatsızlığımı sürenin uzaması dolaysısıyla Sayın Davutoğlu?na ifade ettim. Onun üzerine Perşembe günü görüşüp noktalamamız gerektiği konusunda bir mutabakat sağladık? ifadelerini kullandı. AK Parti ile yapılan görüşmelerin çok önemli ve değerli olduğunu söylediği hatırlatılarak, eğer sandıktan erken seçimde yine benzer bir sonuç çıkarsa AK Parti ile yeniden koalisyon görüşmelerine başlamaya kapılarının açık olup olmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ?Önce erken seçim olup olmayacağını göreceğiz. Bizim ülke yönetimde esas aldığımız bir nokta var. Türkiye?nin çıkarları. Türkiye?nin çıkarları, bizim insanımızın çıkarları neyi gerektiriyorsa biz o çıkarların yanında olacağız? dedi. ?BUGÜNDEN ERKEN SEÇİMİ TEK SEÇENEK OLARAK İFADE ETMEYİ DE DOĞRU BULMUYORUM? Başbakan Davutoğlu?nun ?tek seçenek erken seçim? ifadelerinin ve Meclis?ten bir erken seçim kararına yanıtlarının ne olacağı sorusuna Kılıçdaroğlu, ?Bir gerçeği unutmayalım. Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. Demokrasi kendi sorunlarını çözebilecek bir kurumdur. Demokrasiyi sorunlar karşısında çözümsüz görmek doğru değildir. O zaman demokrasiye inanmamak demektir. Hele ki bugünden erken seçimi tek seçenek olarak ifade etmeyi de doğru bulmuyorum? şeklinde konuştu. CHP Milletvekili Deniz Baykal?ın koalisyon görüşmelerine ilişkin tiyatro sahnesi değerlendirmelerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, bu sorunun ortama uygun olmadığını ifade ederek, ?Gerçekten de yapılan görüşmeler karşılıklı saygı esası çerçevesinde olmuştur ve gelişmiştir ve sonunda da noktalanmıştır? dedi.