Mersin?in Tarsus ilçesinde, ormanlık alanda öldürüldükten sonra yakılmış halde cesedi bulunan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan olayı Erzurum?da kar yağışı altında yüzlerce kişi tarafından üç dilde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.
Protestonun 3 gün sonra yapılması eleştirilere neden oldu.
Havuzbaşı Meydanı?nda Erzurum İmam- Hatip Okulları Mezun ve Mensupları Derneği tarafından düzenlenen organizasyonda 7?den 70?e herkes yaşanan vahim olayı protesto etti.
Kalabalık, ?Özgecan?a uzanan eller kırılsın? şeklinde sloganlar atarak dövizlerle seslerini duyurmaya çalıştı.
Kalabalık basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı
basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
``.Mersin Tarsus?ta yaşayan Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1?inci sınıf öğrencisi Özgecan Aslan, 12 Şubat 2015 tarihinde Mersin?de eve dönerken bindiği minibüste caniler tarafından tecavüze uğramış, yakılarak öldürülmüş ve bedeni dereye atılmıştır...
Tecavüz, cinsel istismar da dahil olmak üzere kadına yönelik şiddetin gün geçtikçe arttığına ve durumun giderek kötüleştiğine üzülerek şahit oluyoruz?
Failler caydırıcı bir şekilde cezalandırılmadıkça ve toplumda yükselen şiddet kültürüne karşı önlem alınmadıkça ve ceza yargı sistemi caydırıcı nitelikte olmadıkça bu sorunun çözülemeyeceğine inanıyoruz.
Özgecan Aslan`a tecavüz edip, yakıp genç yaşta hayatına son veren faillerin Türk Ceza Kanunu?nun öngördüğü en ağır yaptırımla cezalandırılmasını istiyoruz. Soruşturmanın ve dava sürecinin kamuoyu takibine izin verecek şeffaflıkla ve hukuka uygun biçimde yürütülmesini talep ediyor, bu ve benzeri olayların tekrar etmemesi için tüm ilgili kurumları acilen sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biliyoruz ki, Özgecan Aslan cinayeti sıradan bir adli vakanın çok ötesinde yıkıcı sonuçları olan toplumsal bir soruna işaret etmektedir.
Ülkemizde Ceza yargısının caydırıcılığının olmadığı açıktır.Suçun işlenmesindeki saik vahşi ve insanlık dışıdır.Bu tür suçların mağduru aslında toplumdur.Zira,suç sebebiyle sosyal barış düzeni temelinden sarsılmış ve büyük bir infial oluşmuştur.Ceza mevzuatımız bu noktada caydırıcılıktan dolayısıyla sosyal barış düzenini yeniden tesis misyonundan uzaktır.Canavarca hisle tasarlayarak,tecavüz etmenin ve insan öldürmenin cezası İDAM olmalıdır.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede ve kadınların güçlendirilmesinde İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW Sözleşmesi başta olmak üzere Türkiye?nin kabul ettiği/onayladığı ilgili uluslararası sözleşme ve belgelerin gereklerinin yerine getirilmesini istiyoruz.
Erzurum İmam-hatip mezun ve mensupları derneği kadın platformu olarak, Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.av.) veda hutbesinde de belirttiği üzere ??kadınlar sizlere Allahın emanetleridir.?? prensibinden hareketle, İnsan haklarının, en temeli olan yaşama,onurlu yaşama hakkının KADINLARIN elinden alınmadığı bir toplum talep ediyoruz?
Tecavüzden, şiddetten ölen bir KADIN daha istemiyoruz.
Ardından metnin İngilizce ve Arapçası okunarak, organizasyon son buldu``