Can HACIOĞLU / ESKİŞEHİR(AHT)
Eskişehir`de Gezi Parkı protestoları sırasında polis ve sivil vatandaşlar tarafından dövülerek, 38 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz`ın ölümüyle ilgili açılan davada tanıkların ifadesi alınmaya başlandı. Tanıklardan Beşik Otel`in sahibi Erdoğan Gözseçen, polisin otelde kamera bulunup bulunmadığını sorduğunu, kendisinin de `var` deyince bu kez de polislerin kendisinden şalteri indirmesini istediğini ve polislerin dediğini yaptığını söyledi.
Ana davası Kayseri`de görülen davanın 12 tanığı Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi`nde dinlendi. Dinlenen tanıklardan Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi uzman doktorlardan beyin cerrahi Sezer Zehir, olay günü beyin cerrahide çalıştığını belirterek,"Acile Eskişehir Devlet hastanesinden bir hasta geldiği bildirildi. Beyin tomografisini değerlendirdim. Kalp hastalığı geçirdiğini ve kan sulandırıcı kullandığını öğrendim. Hastanın yatışını ve takibini önerdim. Hastada hastaneye yattı" diye konuştu.
"POLİS KAMERANIN KAPATILMASINI İSTEDİ, ŞALTERİ İNDİRDİM"
Olay anını kaydeden güvenlik kamerasının ait olduğu Beşik Otel`in sahibi Erdoğan Gözseçen, olay gecesi işyerinde olduğunu ve Doğukan Bilir`in dövüldüğünü gördüğünü söyledi. Kameranın kayıt almaması için bir polisin uyarısıyla şalteri kapattığını söyleyen Gözseçen, elinde sopa olan bir kişinin gençlere saldırdığını belirtti. Müdahil avukatlarından biri tanık Gözseçen`e daha önce polislik yapıp yapmadığını ve bir başka sopalı saldırgan Serkan Kavak`ı görüp görmediğini sordu. Tanık, bu kişinin elinde sopayla gençlere saldırdığını, kafalarına sopayla vurduğunu, isminin Serkan olduğunu sonradan öğrendiğini söyledi. Şalteri, bir polisin göstericiler tarafından otel yakılabilir demesi üzerine indirdiğini belirten tanık Gözseçen, müdahil avukatın sorusu üzerine polisin kamera olup olmadığını sorduğunu, var demesi üzerine şalteri kapatmasını istediğini söyledi. Gözseçen, millet koşmaya başlayınca şalterin başında olduğunu ve zaten kapatacağını öne sürdü.
"HARD DİSKİ POLİSLER ALDI"
Görüntülerin kayıtlı olduğu bilgisayar hard diskini polislerin aldığını anlatan Gözseçen, "Ercan Bilir geldi, Doğukan Bilir`in babası olduğunu söyledi, kayıtları görmek istedi, izlettim, yedek istedi, emniyet kanalıyla isterse verebileceğini söyledi. Polisler geldi daha sonra, harddiski onlara verdim. Sonra yine geldiler, görüntüyü açamadıklarını söylediler. Bir arkadaşımı çağırdım, hard diski açtı, sonra alıp gittiler." dedi. Cumhuriyet Savcısının çağrısı üzerine otele giderek, kameraları incelediğini belirten diğer tanıt Mustafa Ayar ise, "Anadolu Üniversitesi`nde bilgisayarcı olarak çalışıyorum. Otelin sahibi beni aradı, polis görüntü kameralarını açamamış, yardımcı olabilir misin dedi, çalışıyorum, gelemem dedim. Sonra polis aradı, savcı çağırıyor dedi. Otele gittim, programın nasıl çalıştığını sordular, onu gösterdim."Müdahil avukatları tanık Ayar`ın bir başka ifadesini hatırlattı. Masa üstünde bir klasörün silindiğini gördüğünü belirten tanık Ayar, savcının sorusu üzerine de polisin, olay anının yer aldığı tarih ve saat kısmını sorduğunu, bunu görüntü üzerine gelindiğinde durdurarak işte burası dediklerini ve nasıl yedekleyeceklerini sorduklarını anlattı." şeklinde ifade verdi.
AĞABEY: "HALK BİZE GÜÇ VERDİ"
Ali İsmail Korkmaz`ın avukat kardeşi Gürkan Korkmaz, annesinin yüreğinin burada olduğunu belirterek," Annem buraya gelen herkese selamlarını iletti. Katlanması zor olan süreçteyiz. İnsanların yanımızda olduğunu görmemiz bizi mutlu ediyor. Davayı Erciyes eteklerine aldılar. Ama, bu halk şunu gösterdi. Bu dava Everest tepesine de gitse, halk yanımızda. Bunun görmemizi bize güç veriyor."