RUSYA?NIN ANADOLU VE KAFKASYA POLİTİKASININ KUKLASI ERMENİSTAN

RUSYA?NIN ANADOLU VE KAFKASYA POLİTİKASININ KUKLASI ERMENİSTAN

image Ömer ÖZDEMİR Sıcak denizlere ulaşmak ve avantajlı askerî-stratejik mevkiler kazanmak isteyen Rusya?nın politikası Kafkas`ya ve Anadolu üzerinden olmuştur. Bunun içinde sürekli Türk devletlerine saldırmıştır, bu durum gerek savaş gerek terör örgütlerini besleme ve nitelikli kullanma yolunu seçmiştir. Rusya`nın bu çirkin politikasına kukla Ermenistan olmuştur yıllarca Türk devletlerinde kahpece faaliyet gösteren Ermenistan Rusya`nın emriyle gerek Türkiye`de, gerek Azerbaycan`da yaptığı terör faaliyetleri sürdürerek bir çok sivil masum insana zulüm ve katliamlar yapmıştır. Ermenistan, Rusya`nın emriyle bilindiği gibi ilk mücadelesini Osmanlı devleti zamanında başlatmıştır, 1887`de Cenevre`de sosyalist eğilimli, ılımlı militan Hınçak; 1890`da ise Tiflis`te aşırı, terör, isyan, mücadele ve bağımsızlık yanlısı Taşnak Komiteleri ortaya çıkmıştır. Bu komitelere, ?Anadolu topraklarının ve Osmanlı Ermenilerinin kurtarılması" hedef olarak gösterilmiştir.Osmanlı Ermenilerini kışkırtmayı hedefleyen Hınçakların başlattığı ayaklanma girişimlerini, aralarında siyasi mücadele başlayan Taşnaklarınki izlemiştir. Bu ayaklanma girişimlerinin ortak özellikleri; Osmanlı ülkesine dışarıdan gelen komitelerce planlanmış ve yönlendirilmiş olmaları ile örgütlenme faaliyetlerinde Anadolu`ya yayılan misyonerlerin büyük katkısının bulunmasıdır. Ermeniler, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında giriştikleri katliamlarla vermişlerdir. Bu dönemde Ermeniler; Ruslar hesabına casusluk yapmış, seferberlik gereği yapılan askere alma çağrısına uymaksızın askerden kaçmış, askere gelip silah altına alınanlar ise silahları ile birlikte Rus ordusu saflarına geçerek, "vatana ihanet" suçunu topluca işlemişlerdir.1906-1922 yılları arasında Anadolu?da ve Kafkaslar?da, 517.955 bin Türk, Ermeniler tarafından katledilmiştir. Sayısı tespit edilemeyenlerle birlikte bu rakam 2 milyonu bulmaktadır. Ermenilerin Türk tarihine attığı bu iftira Dünya basını ve devletler arasında ne yazık ki kabul görmüş ve benimsemiştir. Ermenilerin bu saldırıları Türkiye Cumhuriyeti döneminde de devam etmiştir.Kurdukları ASALA adlı merkezi ve yöneticileri Ermeni asıllı olan bu terör örgütü Türk halkına saldırmış ve defalarca can almıştır. Ermeni saldırıları yine soydaşımız olan Azerbaycan üzerinde de devam etmiştir Ermenilerin mevcut durum itibariyle Dağlık Karabağ?da çoğunluğu teşkil ettikleri bir gerçektir. 1989 sayımına göre Dağlık Karabağ nüfusunun %75?i Ermenilerden, %25?i Azerilerden oluşmaktadır. Ancak burada Ermeni sayısının artmasının temel nedeni Rusya?nın Kafkaslarda izlediği politikadır. Ayrıca Rusya için Kafkasya politikasında Ermenistan ve genel anlamda Ermenilerin vazgeçilmez oluşu Ermenilerin Dağlık Karabağ tezini güçlendirmektedir. Diğer taraftan Azerbaycan, Dağlık Karabağ bölgesinin hukuki ve tarihî olarak kendisine ait olduğunu ileri sürmektedir. Aslında bu bir iddiadan öte uluslararası hukuk tarafından da desteklenen bir durumdur. Ancak Azerbaycan bu konuda sadece Türkiye?nin desteğini alırken, Ermeniler Rusya ve İran başta olmak üzere bölge ülkelerinin ve Batı devletlerinin desteğini sağlamış durumdadır. Bu nedenle Ermeniler ?Büyük Ermenistan? hayalinin bir parçası olarak gördükleri Dağlık Karabağ?ı bırakmak istememektedirler. , Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti`ne bağlı Dağlık Karabağ Özerk Oblastı`nın Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti`ne bağlanmasını isteyen Ermeniler ile bunu kabul etmeyen Azeriler arasında başlayan ve Sovyetler Birliği`nin dağılmasından sonra Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti arasında çatışmaya dönüşen bir savaş. Savaş öncesinde ve etnik çatışmaların sıcak savaşa dönüşmesi sonrasında Sumqayıt Pogromu, Kirovabad Pogromu, Bakü Pogromu gibi pogromlar, Hocalı Katliamı ve Maragha Katliamı gibi katliamlar yaşanmıştır. ve bu durum ise yine gündeme gelmiş ve Azerbaycan ile Ermenistan sınır hattında tekrardan Savaş durumu yine gündeme gelmiştir. Muhtemelen Rusya tırmanan bu gerginlik yoluyla esas uyarıyı Azerbaycan?a yapıyor. Azerbaycan?ın ne zaman batılı ülkelerle ilişkilerinde bir hareketlenme olsa, Azerbaycan-Ermenistan cephe hattında da hareketlilik oluyor. Gerginlik yükselince Rusya çok üzülüyor ve iki devletin arasında derhal bir ?arabuluculuk? yapıyor. Gerginlik büyümesin diye mecburen (!) araya giren Rusya, bu yolla diğer oyuncuları bölgeden uzak tutmayı başarırken askeri ve stratejik konularda bu iki ülkenin hareket imkanlarını neredeyse yok ediyor. Anlaşılan o ki, Avrupa ülkeleri Ortadoğu?daki kayıplarını Kafkasya?da telafi etmeye yönelmişler ve Rusya buna izin vermiyor. ABD?nin bu politikaya bir itirazı olmayacağına göre, durumun Rusya denetimli bir kriz olduğu söylenebilir. Ermenistan yine yaptığı bu adağında zararlı çıkan taraf olmuştur.Aslında onlar mert ve cesaretli olduklarından değil, Rusya?nın yönlendirmeleri, desteği ve kışkırtmaları sonucu her zaman bu kahpeliği yaptılar. Ancak bu sefer Ermenistan güçleri ağır kayıplar vererek toprak kaybeden taraf oldu.

Başlık