12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü olması dolayısıyla Pasinler Milliyetçi Hareket Partisi ilçe Başkanı Sedat Sezer yazılı bir açıklama yayımladı...
12 Eylül 1980 darbesinin Türkiye?de sivil toplum hareketinin gelişmesine büyük bir darbe vurduğunu söyleyen ,Pasinler Milliyetçi Hareket Partisi ilçe Başkanı Sedat Sezer ?12 Eylül?de sendikaların kapısına kilit vurularak, mal varlıklarına el konularak, sendika yöneticileri gözaltına alınarak, sonuçları günümüze kadar süren sendikal büyümenin düşmesine neden olunmuştur. Artık 12 Eylüller, 12 Martlar ve 28 Şubatlar olmasın ? dedi.
Sezer, 12 Eylül darbesinin 34 . yıldönümünde yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:"Çeyrek yüzyıl önce bugün Türkiye tank sesleriyle uyanmıştır. 12 Eylül 1980 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri ?emir-komuta zinciri içinde? yönetime doğrudan el koymuştur. Darbe ile birlikte hak ve özgürlükler askıya alınmış, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin kapısına kilit vurulmuştur. Çalışma hayatı açısından çok önemli olan sendikaların kapatılması ve yöneticilerinin yargılanması sonucu Türkiye?de sendikal büyüme durmuş ve sonuçları bugüne kadar görülen sendikalaşma oranında azalma yaşanmıştır.
Darbenin etkileri nedeniyle ülkemizde 1980?lerde yapılması gereken demokratik reformlar ne yazık ki yapılamamış, sivil siyasetin kapsamının genişletilmesi, insan hak ve hürriyetlerinin sınırlarının artırılması gerekirken, ancak 1995 li yılların başında yapılmaya başlanmıştır. On binlerce insan mağdur olmuş ve hala bir kısım mağduriyetler devam etmektedir.
12 Eylül ile birlikte sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve sendikalar kapatılmış, mal varlıklarına el koyulmuş ve 650 kişi gözaltına alınmıştır. 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmıştır. 7 bin kişi için idam cezası istenmiş, 517 kişiye idam cezası verilmiş, bunlardan 50?si asılmıştır. 388 bin kişiye pasaport verilmemiş, 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atılmıştır. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılmıştır. 30 bin kişi siyasi mülteci adı altında yurtdışına çıkmıştır. 300 bin kişi kuşkulu bir şekilde, 171 kişi işkenceden öldüğü tespit edilmiştir. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durdurulmuştur. Basına tam bir sansür uygulanmış, gazeteler 300 gün yayın yapamamıştır. Bazı gazeteler için dava açılmış, ayrıca cezaevlerinde işkence, açlık grevi, kuşkulu ölümler görülmüştür.
Darbe birdenbire olmamıştır. Darbeyi hazırlayan etkenler incelendiğinde, 12 Eylül 1980 Darbesi ?ben geliyorum diyen? bir darbedir. O dönemde sendikalar, sivil toplum örgütleri, 12 Eylül?ü getiren süreci görmezlikten gelmiş, hatta bu gidişata engel olmaya çalışmamışlardır. Bu dönem itibari ile herkes üzerine düşeni yapmalı, hiç kimse ?demokrasi rayına oturmalı? diyen TSK?yı hal, hareket ve eylemleriyle göreve çağırmamalıdır. Maalesef bugün bile 12 Eylül?den ders almayan bazı sendika, siyasi parti ve STK?lar, içine giren provokatörlerle yeni bir ihtilal için çağrıda bulunmaktadırlar. Herkesi son günlerdeki olaylar sonrasında sağduyuya, barışa ve kardeşliğe davet ediyorum. Artık 12 Eylüller, 12 Martlar ve 28 Şubatlar olmasın. ?
Enver GÜLER /KENTVİZYON 25
