Tarih: 03.11.2015 20:13
TÜKODER BAŞKANI İSPİRLİ, YENİGÜN GAZETESİ SÖYLEŞİ KÖŞESİNE KONUK OLDU
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Erzurum Şube Başkanı Gamze İspirli ile Tükoder?in dününü ve bugününü konuştuk. Yaptığı başarılı çalışmalarla, Palandöken Kaymakamlığı tarafında ödüllendirilen, Gazeteci- Yazar, İspirli, tüketicinin haklarının korunması için verdiği mücadeleyi anlattı.. İspirli, Yenigün Gazetesi muhabiri Fatma Feyzioğlu`nun sorularını yanıtladı.
işte o röportaj:
Sizi tanıyabilir miyiz?
İlk orta ve lise öğrenimimi Erzurum`un Ilıca ilçesinde tamamladım. 1999 yılında, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi`nden mezun oldum, Selçuk Üniversitesi?nde İktisat alanında yüksek lisans yaptım. ??Bölgeler Arası Gelişmişlik Farkını Azaltmaya yönelik Kamu Politikaları?? konulu bilimsel çalışmamı yayımladım. Atatürk Üniversitesi Dil Eğitim Merkezinde İngilizce eğitimi aldım.
Bir süre çeşitli okullarda İngilizce öğretmenliği yaptım. Gazeteciliğe 1999 yılında Palandöken Gazetesi?nde başladım.
Ekonomi editörlüğü, haber müdürlüğü, muhabirlik ve köşe yazarlığı görevlerinde bulundum. Erzurum Gazetesi, Palandöken Gazetesi, Hakimiyet Gazetesi ve çeşitli internet sitelerinde yazılar kaleme aldım.
Ankara?da yayımlanan Ekonomi Muhabirleri Derneği yayın organında ekonomi alanında makaleler yayımladım. 15 ay Anadolu Ajansı Erzurum Bölge Müdürlüğünde muhabir olarak görev yaptım.
Bir süre televizyonculuk deneyimide yaşadım. DOĞU TV`de haber müdürlüğü ve promgram yapımcılığı yaptım. Nakış Nakış Köylerimiz ve Kent Gündemi Programı o dönem beğeniyle izlenen programlar oldu.
2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları Medya Direktörlüğü?nde de tesis medya yöneticisi olarak görev aldım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevlerim devam ediyor. Tüketiciyi Koruma Derneği Erzurum Şube Başkanlığı, Ankara Ekonomi Muhabirleri Erzurum Temsilciliği , Girişimci Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu üyeliği, Yakutiye Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu üyeliği, kadın ve Gençleri Destekleme Derneği Yönetim Kyurulu üyeliği, ERVAK Kadın Kolları Basın sözcülüğü konusundaki görevlerim devam ediyor.
2003 ve 2004 yıllarında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından ekonomi yazılarından dolayı ulusal ödül alarak, Erzurum?u temsil ettim, gazetecilik alanında çok sayıda ödüle sahibim.Avrupa Gazetecilik Merkezi`nin (European Journalizm Center-EJC), Lüksemburg Dış İşleri Bakanlığı destekleri ile Yerel Türk Gazetecilerine yönelik medya eğitimine katılarak,yurtdışında Erzurum`u temsil etme imkanı buldum.
Bölge ekonomisi ve tüketici hakları konusunda birçok kurumda konferanslar verdim.
Halen kurduğum Kentvizyon haber portalının yönetmekteyim. Doğu Tv`den ayrılan bazı arkadaşlarımızla bu siteyi kurduk, ekip ruhuyla bir şeyler üretmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Bölümü`nde çalışmaktayım.
HAKSIZLIKLARLA MÜCADELEYİ SEVİYORUM
Ne kadar süredir tüketici koruma derneğinde görev yapıyorsunuz?
2000 yılında TÜKODER Kenan Gülerci tarafından kurulduğunda ilk bayan üye bendim. O yıllar gazeteciliğe yeni başlamıştım. Ekonomi eğitimi aldığım için Palandöken Gazetesi`nde tüketici köşesi yazmaya başladım. 2003 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yazılı basın dalında ulşusal ödül aldım. Ankara`da Anadolu basınını temsil eden genç bir gazeteciydim. Erzurum`da tüketici hakları konusunda farkındalık oluştu. Ödül aldığım dönem Ankara Ekonomi Muhabirleri Derneğine de üye oldum. Daha sonbra Erzurum temsilciliği görevi verildi. Kenan Gülerci, İstanbul`a gittiğinde Dernek üyeleri benim başkan olmamı talep etti. Bende kabul ettim. 20li yaşlarda dernek başkanlığı görevine başlamış oldum. O yıllar Erzurum`da en genç dernek başkanlarından biride bendim ``çoluk çocuk mu dernek başkanı oldu`` diyenler oldu. Ama bugün genç başkanların arttığını görünce mutlu oluyorum. Genç beyinlere her alanda ihtiyacımız var.. Haksızlıkla mücadele ilgi duyduğum konular arasında olduğu için bu derneği seviyorum..
BİNLERCE DOSYA İNCELEDİM
Şu ana kadar kaç dosya üzerinde çalıştınız.?
Erzurum`da tüketici hakem heyetlerinde 12 yıldır görevliyim. Binlerce dosya inceledim. Çok sayıda dilekçe yazdım. Özelikle merkez ilçe hakem heyetlerine haftada 5 bin dosya gelebiliyor. Bankalar, GSM şirketleri elektrik faturalarında çok sayıda şikayetler oluyor. Şu an sadece Tüketici İl Hakem Heyetinde görevliyim. İl Hakem heyetinde başvurulardaki parasal sınır yüksek olduğundan çok sayıda dosya yok, ancak parasal sınır yüksek olduğundan daha profesyonel kararlar vermek durumunda kalabiliyoruz. Aynı zamanda Hal Hakem heyetinde de görevim devam etmekte.
BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARINI ÖNEMSİYORUZ
Çalışma sisteminiz nasıl?
Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Merkezi İstanbul`da olan kamu yararına bir dernek. Dernek kamu yararına çok sayıda dava açarak, tüketcinin hakkını arama konusunda çok etkili. Uluslar arası düzeyde de çalışmalar yapıyor. Şube başkanlarının eğitimli olmasına önem veriliyor. Çoğu şube başkanı avukat, iktisatçı ve gazetecilerden oluşuyor. Çalışma sistemimiz gönüllük esasına dayanıyor. 150 üyemiz var. Başvuran tüketicilere dilekçe yazmasına yardımcı olarak, firmalarla tüketiciler arasında uzlaşma sağlamaya çalışıyoruz, bu olmadığında tüketici hakem heyetlerine yönlendiriyoruz. Tüketicilere seminerler ve konferanslar veriyoruz, TV ve radyo programlarına katılarak, tüketiciyi bilinçlendiriyoruz.
150 ÜYEMİZ VAR
Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz?
7 kişiden oluşan yönetim kurulu üyemiz var. Toplam 150 üyemiz var. Tüketici Hakem Heyetlerinde görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız var.
Erzurum`da sivil toplum örgütü sayısı oldukça fazla sizce bu dernekler misyonlarını yerine getiriyor mu?
Sivil toplum örgütleri toplumun gelimesinde önemli rol oynar. Toplumsal dinamizmin sağlanması bu alandaki etkinliğe bağlıdır. Gelişmiş ülkelerde bu konudaki çalışmalara büyük önem veriliyor. Bu kadar önemli bir alanda çalışmak, mesleki alanda size önemli artılar sağlıyor. En önemlisi topluma hizmet etmenin hazzını yaşıyorsunuz. tamamen gönüllük esasıyla yapıyorsunuz yaptığınız işi, zamanınızdan, paranızdan feragat edebiliyorsunuz. Bu yönüyle sivil toplum örgütleri, kazanç elde etme yolu değildir. Üyelerinizden aidat bile toplayamazsınız. büronun kirasını ödersiniz, giderleri karşılarsınız. Çalışamayı, sinerjiyi ve topluma hizmeti seviyorsanız bu alanda başarılı olabilirsiniz aksi halde derneği açıp iki gün sonra kapısına kilit vurursunuz. Ailenizden sevdiklerinizden feragat ederek, hafta sonu seminere, konferansa katılabilir, geç vakitte canlı yayın programına konuk olabilirsiniz. Yada mesai sonrası arayan bir tüketicinin sorunun telefonda dakilarca dinleyip ona çözüm bulmanın yollarını arayabilirsiniz.Toplumun derdi sizin derdiniz olur. Şehir dışında yapılan başkanlar kurulu toplantısına kendi imkanlarınızla gidersiniz. Bütün bunlara yaptığınız işin manevi hazzı bir başka oluyor. Bir dua yada teşekkür almak, sorunların çözüldüğünü görerek insanları mutlu etmek en önemli kazanımınız olur. Yaşadığınız topluma katma değer üretmek gazeteciler olarakta bizlerin asli görevi aslında. Sorunların çözümü için haber yazıp çözüm ararken, sivil toplum kuruluşlarında gönüllük esasıyla çalışmak, kamusal bir görev. Bir gazeteci olarak sizde mesleğin zorluklarını ve stresini biliyorsunuz, buna birde sivil toplum kuruluşu görevi eklendiğinde daha da zor bir göreviniz olabiliyor. Ancak işini sevmek, topluma faydalı olmak sizi mutlu ediyor. vicdani haz işte bu noktada önem kazanıyor. Sorunu olan birine çözüm üretmek, önemli misyon benim için. İnsanlar çözüm için size geliyorsa, sizden bahsederken olumlu ifadeler kullanıyorsa mesleğinizi başarıyla yerine getirdiğinizi gösterir.
TÜKETİCİ DERNEKLERİ ARASINDA SİNERJİ
Tüketici dernekleri artıyor bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Tüketici dernekleri arasında sen, ben kavgası yapmadan sinerji içinde çalışmanın gayretindeyiz. Erzurum`da 15 yıllık dernek olarak diğer arkadaşlarımıza yol göstermeye çalışıyoruz. Erzurum, ancak kolektif çalışma ruhuyla kalkınabilir. Birçok dernek temsilcisinin birbiriyle küs olduğu bir ortamda kente hizmet üretme misyonuyla yola çıkmış insanların bir araya gelmesiyle başarının artacağı kanaatindeyim. Çekememezlik, tartışma, sen, ben kavgası bizi ayrıştırmaktan ve geri kalmışlığı artırmaktan başka bir ie yaramaz. Ortak derdimiz yaşadığımız kent olmalı. Kendini aşan, toplumda belirli bir yere gelmiş insanların kişisel kavgılarının olmayacağı düşüncesindeyim. Eğer toplum sizi benimsemişse en büyük başarı budur. Sevgisizlik ve çekememezlik bu şehrin en önemli sorunları bence. Bu konuda sosyolojik bir araştırma yapılabilir.
Zorlandığınız dosyalar oluyor mu? Oluyorsa çözüme kavuşturmada nasıl bir yol izliyorsunuz?
HEYET DOSYALARI TİTİZLİKLE İNCELİYOR
Kaymakamlıklar ve valilik bünyesinde bulunan Tüketici Hakem Heyetlerinde bazı kurumların temsilcileri oluyor, baro, ticaret odası, belediye, kaymakamlık ve tüketici örgütlerinden birer üye ile bu toplantıları yapıyoruz. Fikir ayrılıklarının olduğu dosyalarda ortak fikir ve çoğunluk kararıyla imzaları atıyoruz. Tüketici örgütü temsilcisi olarak amacım, tüketici lehine kararların sayısını artırmak. sorun olan dosyalar nahkemeye intikal edebiliyor. Esnaf temsilcisi de esnafı koruyan açıklamalar yapıyor heyette. Önemli olan haksızlığa uğrayan kişilerin hakkını aramak. Bu alandaki istismarların önüne geçmek.
GEÇMİŞE GÖRE TÜKETİCİ BİLİNÇLİ
Toplum olarak bilinçli tüketiciyiz diyebilir miyiz?
Geçmişe göre tüketiciler dagha bilinçli, bunu şikayet konularından anlayabiliyoruz. Ancak bu alandaki bilinç Avrupa standartlarında değil. Evrensel tüketici haklarının dünya gündeminde olduğu bir süreçte bizler, hala ayıplı ürünlerle uğraşıyoruz. Oysa evrensel tüketic hakları daha temiz, daha sağlıklı, daha yaşanabilir ortam konularındaki talepleri kapsıyor.
Bilinçli tüketici olmak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Şu anda görüşüyor olduğumuz dosyaların büyük bir bölümü bankalarla ilgili. Kredi kartı aidatları ve yine bankalardan kullanılan krediler için alınan dosya masraflarını bankalardan geri alabilmek için yoğun bir başvuru var. Bunun dışındakileri ise, ayıplı mal ve hizmetler oluşturuyor. Tüketici alışveriş yaparken, fiş ve fatura almalı. piyasa araştırması yapmalı, sözleşmeyi okumadan imza atmamalı, kapıdan ve internet yoluyla satışlarda 15 günlük sürede cayma hakkı olduğunu bilmelidir, bir sorunu olduğunda tüketici hakem heyetine başvurmalıdır. Bilinçli tüketici olmak, bu alandaki yazıları okuyup, seminerleri takip etmekle sağlanabilir.
Toplum olarak tüketici haklarının ne kadarına hakimiz?
Yapılan bir araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 37,8 sahip olduğu haklardan haberdar değildir. Yüzde 24,1ürün alırken sözleşmeyi okumadan alıyor. Yine tüketicilerin yüzde 84,8 ayıplı mal ile karşılaştığında nere başvuracağını bilmiyor. Tüketicilerin yüzde 90,4 ise 175 Alo Tüketici Hattından haberdar bile değil, bu durum tüketicilerin yeterince bilinçli olmadığını gösteriyor
Tüketicileri bilinçlendirmek adına seminer vb çalışmaları yaptınız? Bu ve benzeri çalışmaların size geri dönüşü nasıl oldu?
Bu alanda oldukça yoğun talepler alıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde konuyla ilgili eğitim modülü var. Aile ve Alışveriş adı altında bu konuda kurumu temsilen eğitimler veriyorum. ERVAK ve Yakutiye Kadın Meclis üyelerinin yanı sıra , ceza infaz koruma memurları, hükümlüler, çeşitli okullardaki öğrencilere seminerler verdik bu yıl içerisinde bu konuda gelen talepleri değerlendiriyoruz.
DOĞRULARI YAZDIĞIM İÇİN DOKUZ KÖYDEN KOVULDUĞUM DÖNEMLER OLDU
Tükoder dışında Erzurum?da gazeteci kimliğinizle iz bırakan kalemler arasındasınız, Bir gazeteci olarak, Erzurum?da acilen giderilmesi gereken eksiklikler nelerdir?
Teşekkür ederim, ifadeleriniz için... Ara sıra birilerinin işine gelmeyen yazılar kaleme aldım, birilerini küstürdüm. Doğru söylediğim için dokuz köyden kovulduğum dönemlerde oldu. bir çok yazımdan dolayı birileri rahatsız oldu, bu doğrultuda beni yargılayanlar, ötekileştirme çabasına gşirenler oldu. Bu zor dönemleri beni seven ve tanıyan insanların desteğiyle aştım. Okuyucularım haklının yanında olduğumu çok iyi bildikleri için okuyucu desteğiyle bu zor sektörde uzun soluklu olabildim. Allah her zaman doğrunun yanında oluyor. Dobralıktan kaybettiğim dönemlerde oldu, bu zor süreçlerde onurumla ayakta kalıp, dik durdum. Bundan dolayı mutluyum... Haksızlıklara boyun eğen, birilerine hoş görünmek için karaketerinden ödün veren bir yapıyada sahip değilim, belki öyle olabilsem daha farklı yerlerde olabilirdim. Ama ben böyle mutluyum. Gelelim sorunuza kentteki en önemli sorunun işsizlik olduğu kanaatindeyim, sorunun aşılması noktasında daha rasyonel kararlar alınmalıdır. Erzurum geçmişe göre iyi bir noktada ancak daha iyi yerde olabilir. Kent ekonomisinin gelişmesine yönelik stratejiler geliştirilemelidir. Milletvekili adayları sistihdamı artıracak, esnafa kolaylık sağlayacak projelerle gündeme gelebilmelidir.
EKONOMİDE KURTLUŞ MÜCADELESİ VERİLMELİ
Erzurum?un ekonomik ve gelişmişlik anlamında nasıl bir hamle yapılması gerekiyor.?
Erzurum`daki sorunların aşılması noktasında kolektif çalışma ruhunun sağlanması gerekiyor. Kurtuluş mücadelesinde verdiğimiz birliktelik ruhunu ekonomide de sağlayabilmeliyiz. Yıllar önce ekonomi muhabirliğine başladığım ilk yıllarda yatırımcıların haberlerini yaparken organize sanayi bölgesine gitme fırsatı bulmuştum. Yatırımcıların sorunlarını analiz eden röportajlar yapıyordum. O yıllar bir yatırımcı ``Erzurum`daki en önemli sorun çekememezlik`` dediğinde bu cevabı çok ütopik bulmuş, bilimsel bir açıklama olmadığı kanaatine varmıştım. Yıllar sonra bunun gerçek bir tespit olduğu kanaatine vardım. Kentte kolektif çalışma ruhuna önem verilmelidir. ERÇİMSAN gibi halka açık şirketlerin başarısı örnek alınmalıdır. Teşvik yasası doğunun önceliklerine göre yeniden çıkarılmalı, doğuyla batı arasındaki kalkınmışlık farkı göz ardı edilmemelidir. Doğuda Erzurum eksenli büyüme modeline önem verilmeli, kış turizmi ve termal turizmin entegre edilerek, hizmet sektörü daha işlevsel duruma getirilmelidir.
SİYASAL KUTUPLAŞMA BİR KENARA ATILMALI
Erzurum?u kalkınması için öncelikli yapılması gereken siyasal ve kitlesel hamleler neler olmalı?
Siyasetteki kutuplaşma ve sen ben kavgası bir tarafa bırakılmalı, ortak kaygı vatan ve Erzurum olmalıdır. Bizler Erzurumlular olarak maalesef, kentin öncelikleini bilip rasyonel şeyler üretmeyi ve istemeyi bilmiyoruz. Bir sivil toplum kuruluşu kentin geleceği tarım derken, bir diğeri sanayi diyor. Ortak akıl olmadığından sorunların çözümü kolay olmuyor. İşsizlik ve göçün artmasının nedenini sadece siyasette aramak doğru değil, Siyasi erki bir kentin talepleri yönlendirir. Bu noktada sinerji içerisinde olunmalı, kolektif çalışma ve ortak akıla önem verilmelidir. Muhalefet partileri de bu konuda daha duyarlı ve takipçi olabilmelidir.
İLÇELER EŞİT ORANDA KALKINMALI
S
on seçimlerde Erzurum?da farklı bir sonuç çıktı, özellikle güney ilçeler alışılmışın dışında bir tercih yaptı, bu tercihi nasıl değerlendiriyorsunuz.?
Doğu TV`de yayımlanan Nakış Nakış Köylermiz programının çekimi için onlarca köyü dolaştım. Yolumuz Karayazı`nın Tosunlu köyüne`de düştü. Kış günü insanlarla hayvanların aynı derede su içtiğine tanık olduk. 70 yaşındaki teyzeler akmayan çeşmede kendilerine sıra gelmesini bekliyordu. Bu çağda bu ilkeleliğin yaşanması oldukça trajikti o zaman Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sekmen`i aradım. Güney ilçelerde hizmet üretilmediğini AK Partinin bu ilçelerde seçimi kaybedeceğini iafde ettim. Yerel seçimler öncesi böyle bir öngörüde bulundum ve bu öngörüm gerçek oldu, oralarda yerel idarecilerin daha etkili olması gerekiyor. Okur yazarlığı olmayan, vizyonıu olmayan kişilerin belediye başkanı olması, ilçenin sorunlarını ve taleplerini dile getirmemeleri, geri kalmışlığı artırıyor. Yerel idarelerdeki başarısızlık siyasi tercihteki konjöktürü etkiliyor. Güney ilçelerdeki siyasi tercihi yerel idarelerin, ilçe belediye başkanlarının başarısızlığı değiştirmiştir. Erzurum`a gelen kaynak eşit dağıtılıp insanların ihtiyaçlarına yönelik hizmetler üretilmiş olsaydı, bugün bu tablo yaşanmazdı. hükümet Erzurum`a önem veriyor, kaynak sıkıntısı yok ancak bunu rasyonel kullanmak önemli.
E
RZURUM`DA NELER DEĞİŞMELİ?
Erzurum?da neler değişmeli.?
Erzurum`da siyasi arenada ve bürokraside hak eden kişilere etkin görevler verilmelidir. işinin ehli kişiler, gerçek anlamda Erzurum`u düşünen popülizm yapmayan kişilerin kentin kaderini değitirmesine izin verilmelidir. Erzurum Valisi Sayın Ahmet Altıparmak, Erzurum basınını etkili bir şekilde takip ederek, sorunların çözümü noktasında duyarlı şekilde çalışıyor. Bu konuda şanslıyız.Diğer yöneticilerinde aynı duyarlılıkta olması gerekiyor.
KENTİ YÖNETENLER VİCDANEN RAHAT OLMALI
Erzurum sizce hak ettiği yerde mi? Ve hakkettiği gibi yönetiliyor mu?
Geçmişe göre iyi fakat daha iyi olabilir. Hak ettiği gibi yöneltilmesi için herkesin vicdanen rahat olması gerekiyor. Bunu kenti yönetenlere sorduğumuzda evet cevabını alabiliyorsak sorun yok demektir.
Son olarak tüketicilere vermek istediğiniz her hangi bir mesaj var mı?
Bu fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ederim. Yeni Gün Gazetesi kent gündemini etkili bir şekilde takip eden özgün ve objektif haber anlayışıyla beğeni toplayan bir gazete, Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum. Bizler her fırsatta tüketicilerin yanındayız. Bilinçli tüketim kaliteli üretimi artırır gerçeği ile ekonomide dengeyi sağlama misyonu ile çıktığımız bu yolda ekip ruhunu önemsiyoruz. Tüketicilerimiz her türlü sorunlarına derneğimize başvurabilir...
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —