Tarih: 28.02.2022 12:50

YALAKALAR

Facebook Twitter Linked-in

 Hiçbir bedel ödemeden, her devrin kazananı olmayı meslek edinen pek çok yalaka, herhangi bir makama gelebilmek için yalamaya ve takla atmaya devam ediyor.

Hiçbir bedel ödemeden, her devrin kazananı olmayı meslek edinen pek çok yalaka, herhangi bir makama gelebilmek için yalamaya ve takla atmaya devam ediyor. Çalıştığı kurumda veya yakın çevresindeki haksızlıkları görmezden gelip, uzaktaki düşmana sesi kısılıncaya kadar Kent Meydanı´nda bağıran pek çok yalaka, makam kapmak için reverans biriktirme hazırlıklarına başladı. Karakter sahibi olamayan, herhangi bir haksızlık karşısında dik duramayıp "bana değmeyen yılan on bin yaşasın" mantığını kutsayan pek çok zavallı, şimdilerde yalakalık boyutunu artırarak, ikbal helvası peşinde koşuyor Sosyal medya hesaplarında, bol bol ayet hadis paylaşan, uzaktaki düşmanlara sanal kılıç sallayan pek çok çapı düşük insan, makam kapma yarışına girdi. Yeni ve güçlü referanslar bulmak için çalmadık kapı bırakmayan, ola ki sosyal medya hesabım incelenir diye, hesabını hamaset paylaşımları ile dolduran pek çok sanal mücahit, yeni hükümetin kurulması akabinde çalmadık kapı bırakmamaya devam ediyor. Zor zamanlarda ortada olmayan, haksızlıklar karşısında suskunluğa bürünen, zulme uğrayanları görünce yolunu değiştiren lakin ortamın rahatlaması ile tekrar meydana çıkan pek çok manevi değer kullanıcısı koltuk sahipleri, kapı kapı makam ve mevki dilenmeleri hayret ve ibretle izleniyor. Doğrular ve erdemler için hiçbir bedel ödemeyen, her ortamda veya çalıştıkları kurumlarda tarafsız gözükmeye özen gösteren ancak ve ancak duvar diplerinde yaşananları yorumlama zavallılığı içinde olan pek çok çapı düşük ismin, her ne hikmetse istediği referansı bulmasına ise hayret ediliyor. Makama değil, vatana sevdalılara selam olsun... Koltuk, esas şart değildir! Görevi devralırken yaşanan sevinçte gösterilen samimiyet ne denli haklı ise görevi bırakırken ve de bıraktıktan sonra da ,Vakur? olmak gerekir diye düşünenlerdeniz Makam, bir araçtır.

Ama asla esas amaç olmamalıdır. Kamu görevlileri, sadece makamda hizmet etmek için değil, her şart altında hizmet etme kararında olmalıdır. Makamlar gelir gider. Ama kimlik, kişilik, karakter kalıcıdır. Kimliği belli, kişiliği yerleşmiş, karakteri sağlam olan kamu görevlisi, makam gidince yılgınlığa kapılmamalı, yok olduğunu, zarar gördüğünü düşünmemeli, aksine daha çok çalışmalıdır. Hizmet etmek isteyenler için makam, esas şart değildir. Esas olan, emaneti hakkaniyetle teslim etmek, Hakk?ın huzuruna ?Haklı? olarak çıkabilmektir.

Makam sevdası, asla ,Vatan Sevdası ile karıştırılmamalıdır.

Kamu görevlisinin görevi ifa etmesinde makam, esas şart değildir. Bulunan kurumda, görevi en iyi şekilde icra eden, verilen görevi ifa eden, sorumluluklarını yerine getiren kişi, bize göre ,Muteber, kişidir. Muteber kişi olmak için ,Makam sahibi olmaya gerek yoktur. Almış olduğu ücreti hak edebilmek için çalışan, çalışmaları ile kuruma yön veren, ışık tutan, öneri getiren, yol gösteren, proje hazırlayan, yapmış olduğu çalışmalar ilgi görmese de, asla vazgeçmeyen kişi, "MUTEBER" kişidir! Küstüm, oynamıyorum, çalışmıyorum, bana ne, sana ne, beni ilgilendirmez, ifadelerini kullanmaya başlayan kişi Kullanılmaya Namzet Olan kişidir. Kamu görevlisi, kamu sorumluluğunun yanında, vicdani sorumluluğunu da asla unutmamalı, almış olduğu maaşı hak etmelidir. Makamlar geçicidir. Kalıcı olan, o makamda hoş seda bırakabilmektir. Hoş seda bırakanlara selam olsun Makamdan ayrıldıktan sonra, küsmeyenlere, koşmak için nefes alanlara selam olsun Ve taşı gediğine şöyle yerleştirelim; "Koltuğu korumak için harcanan emek, devletin ali menfaatlerini korumak için harcansa, bu ülkenin geleceği daha da parlak olur!" Sevgiyi koltuğa, kardeşliği cemaate, saygıyı güce, dostluğu siyasete, adapte etmeyenlere selam olsun, Birliği, dirliği bozmayanlara selam olsun. Selam olsun sevdalılara... Makama değil, vatana sevdalılara selam olsun...

Hakan DİKMEN

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —