3 Kasım Milletvekili Genel Seçimlerini, MHP açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Namık Kemal Zeybek: MHP açısından seçim sonuçları tam bir rezalet. Bu kadar mı kötü yönetilir bu süreç? Eğer burada; bir görev, art niyet, bilmediğimiz birtakım merkezlerin yönlendirmesi ve kendisinden istediği eylemler yok ise Devlet Bahçeli son derece başarısızdır. Bahçeli, Partisini felakete ve çöküşe sürüklemiştir.
Böyle bir şey olabilir mi; 7 Haziran seçim sonuçları belli olur olmaz, beyefendi kendisine muhalefet görevi veriyor. "Şunla, şu hükümet kursun vs." söylemleri ile kendi kendine fetvalar veriyor. Kime danıştın, kiminle istişare ettin? Yetkili kurulları toplayıp fikirlerini aldın mı? Bahçeli, MHP iktidar da olmasın istiyor. Eee kim olsun: "HADEP olsun" diyor. HADAEP kötü ise - ki kötü- niye iktidar ortağı olmasını istiyorsun?
Devlet Bahçeli`nin sözlerinde ve davranışlarında mantık ölçüsü kaybolmuştur.
Bahçeli, MHP diye bir kurum bırakmadı. Adeta MHP`yi yok etmeye çalışıyor. Bu Parti`nin efsanevi kurucusu rahmetli Alparslan Türkeş, MYK`dan karar çıkarmak için akla karayı seçerdi. Şimdi öyle bir şey yok; ne MYK, ne Başkanlık Divanı, ne Merkez Disiplin Kurulu? Parti idaresi hiçbiri işlevini yapamıyor, tek adam Bahçeli. O tek adam, bütün bu işleri düzgün yapabilecek; nitelikte, akılda, zekada, birikimde olsa, hadi dersin ki ; "ya adam iyi yapıyor," ee o da yok.
Bu zat, MHP`nin başına musallat edilmiş. Belki sert konuşuyorum ama artık yumuşak konuşulacak zaman değil, neyin nezaketini konuşacağız? Türkiye`nin felaketine sebep oluyor.
Sayın Bahçeli Genel Başkanlığı Bırakır mı?
Zeybek: Bir defa Devlet Bahçeli derhal bulunduğu yeri terk etmeli. Etmeli ama edemez! Etmek istese de edemez!
Bilinçaltına bakın Bahçeli`nin:
Twiter`daki hesabından attığı tweet`te şöyle diyor:
"Serçe kuşu dağdan kalksa ne yazar, tavşan dağa küsse, karınca file diklense ne kazanır?"
Kendisini fil, buna karşı çıkan ülkücüleri de karınca olarak görüyor. Bugün herkes, yani tüm ülkücüler -kaderini ona bağlamış olanlar hariç- yani aklı başında her insan, orayı bırakması gerektiğini söylüyor. Ama o herkesi karınca, kendisini de fil olarak görüyor. İlginçtir fil, ABD`deki Cumhuriyetçi Parti`nin sembolüdür. Bilinçaltı işte?
Bahçeli`nin görevi var; görevi de milliyetçi enerjiyi paratoner olarak kendinde toplamak, toprağa gömmek. Ama anlaşılıyor ki sadece toprağa gömmüyor, toprak altından da Recep Tayyip Erdoğan`a servis yapıyor. Erdoğan her sıkıştığında, Bahçeli ona yardımcı oluyor.
Recep Tayyip Erdoğan iktidar zehirlenmesinin doruklarında. Neler atfetmediler ki ona; Peygamber, mehdi?
Erdoğan, Muğla mitinginde; "Biz rahmet için geldik gazap için değil. Bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır inşallah..." dedi.
"Rahmetimiz gazabımızı geçti" diye kendini Yaratıcı yerine koyan biri. Şimdi bu Erdoğan`a da yazık, Bahçeli ona da yazık ediyor, Türkiye`ye de yazık ediyor.
Erdoğan`ın bir vekili ne dedi: "Allah`ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider." Bahçeli çıkıp: "Ya sen ne yapıyorsun, ne diyorsun böyle laf söylenir mi?Allah`ın bütün vasıfları bir ferdin üzerinde olur mu? Peygamberlerin de üzerinde olmaz böyle bir şey." demiyor.
7 Haziran seçim sonuçları, böyle güç zehirlenmesi olmuş kişiyi denetleme imkanını sana vermişti. Ne olurdu; CHP-MHP birleşirdi bir Meclis Başkan`ı seçerdi. Bahçeli, Muhalefetin Meclis Başkan`ı seçme ihtimalini de ortadan kaldırdı. Halk bundan yararlanırdı, demokrasimiz kurtulurdu.Yeni bir seçime gerek kalmazdı.
Sayın Bahçeli, 7 Temmuz 2002`de tartışmalı bir açıklama yaparak; "3 Kasım 2002`de erken seçim" demişti.
Evet, Bahçeli 2002`de de böyle bir hamle ile Ak Parti`yi iktidara taşıdı. Hatırlayın o günleri; ortada bir şey yokken, çıktı, "3 Kasım`da erken seçim var" dedi. Bir telefon geliyor dağda, kimden geldiği belli değil. Kimsenin bir şeyden haberi yok, tek başına ortaya çıkıp "seçim 3 Kasım`da" diyor. Bu aklı ona kim verdi? Kocayayla şenliklerinde bu kararı nasıl aldın? Kimdi sana telefon eden?
Rahmeti Ecevit, "yahu ne yapıyorsun, intihar ediyoruz." Dedi. Neden, çünkü çok büyük bir ekonomik kriz yaşanıyordu. IMF geldi krizi derinleştirdi. IMF öyle yapar, önce krizi derinleştirir, bir süre sonra krizden çıkarır ve halk rahatlar.
2002 yılında, seçime daha 1.5 yıl daha süre var ve "3 Kasım`da seçim var" diyerek yeni kurulan Ak Parti`nin önünü açıyordu Bahçeli.
Neden böyle yaptığını Sayın Bahçeli`ye Sordunuz mu?
Zeybek: Evet, ben kendisine bunu sordum. "Niye böyle bir şey yaptınız?" diye.
"Efendim ben tuzağı bozdum" dedi. Ne tuzağı? "Dış güçler, Ecevit`siz ve MHP`siz bir iktidar istiyorlar," demiş Hürriyet gazetesinde bir yazar. Bahçeli`de o tuzağı bozmuş.
"Bozmadınız ki" dedim. Tam tersi oldu.
Bu kadar saf olamaz. Üniversite bitirmiş, doktora yapmış bir insan bu kadar da saf olmaz, bu saflık değil başka bir şey.
"Erdoğan ölürse, Türkiye`de kaos doğar" diyor. Sen koltuk değneği misin, sen AKP`nin yan kuruluşu musun? Yandaş kuruluşu olduğu belli de.
Son Milletvekili Seçimlerinden sonra MHP teşkilatının tavrı ne olur?
Zeybek:1 Kasım seçim hezimetinden sonra her şey apaçık ortadayken, MHP teşkilatı hala Devlet Bahçeli`yi MHP`nin başında taşımaya devam ederse, bu MHP`nin yok oluşu demektir. Bahçeli, MHP`yi davasız bir parti haline getirdi. Partiler yok olur ama sen ülkeyi de yok etmeye çalışıyorsun, destek oluyorsun.
Ey Bahçeli sen topluma ne söyledin, ne tezin var?
Rahmetli Alparslan Türkeş`in bir 9 ışığı vardı. Sen dokuz ışıktan bile bahsetmiyorsun, anmıyorsun.
Bunlar Türklüğü, Türk Dünyasını bilmiyorlar. Bakın ben Türkistan şehrindeydim. Bizde Ahmet Yesevi Üniversitesi olarak hazırlık yaptık. Meydana Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan Yardımcısı geldi diye halkı topladık. Bahçeli meydan da konuşma yapıyor, daha doğrusu bir metinden okuyor. Türkistan şehrinin halkı; Kazak ve Özbek`tir, çok az Tatar ve Ahıska Türklerinden vardır. Türkmen yok. O coğrafyanın tanımlamaları böyle. Kazak, Kırgız, Özbek vs. böyle tanımlanıyor.
Bahçeli almış metni okuyor: "Büyük Türkmen şairi Ahmet Yesevi." Diyor. Yahu Türkmen orada yok!
Söz yanlış mı, hayır. Büyük Türkmen desiniz de doğru, büyük Kazak deseniz de doğru, büyük Kırgız deseniz de doğru. Ama orada söylenecek söz değil. TÜRK de yahu. Türk, ortak söz orada.
Bugün MHP gibi bir teşkilat, o dev gibi bina, büyük imkânlar var. Devletten alınan büyük paralar. Üstelik teşkilata da para göndermiyorsun. Neyse? Ama o güzelim Genel Merkez binası, Türk dünyasının merkezi olabilirdi. Ama Bahçeli`nin öyle bir amacı yok. Türk dünyası ile ilgisi de yok, enerjisi de yok.
MHP`yi kim bu sarmaldan kurtarabilir?
Zeybek: Bahçeli, MHP`nin hiçbir değeri ile uyumlu değil. Çünkü kendisi MHP`li değil. Çok net söylüyorum: Devlet Bahçeli MHP`li değildir!
Şimdi 80 öncesi ben eğitim veriyordum Parti`de. Eğitim işlerinden sorumluydum. Hakkımda suçlama yok, işkenceyle alınan ifadeler de dahi suç unsuru yok. Buna rağmen 33 ay hapis yattım. Devlet Bahçeli`nin ise arabasıyla silah taşıdığına dair ifadeler var. Bahçeli`nin ifadesi bile alınmadı, neden? Çünkü Alparslan Türkeş`in 1977 yılında bize, sonra da hapiste iken oğluna yazdığı mektuba göre bu arkadaşımız ajanmış.
Gerçi sonra gitti MİT`ten ajan olmadığına dair belge aldı. Gidin bakalım size verirler mi belge. Ben gitsem, "bana ajan olamadığına dair belge verin" desem, verirler mi?
Bu arkadaş bir görevli. Devlet düşmanı, millet düşmanı da değil, onu da demem. Hırsız da değil, o tarafına da bir şey demem.
Devlet Bahçeli bu sefer istifa eder, giderse MHP kurtulur. MHP değil, Türkiye kurtulur. Bugün artık Türk milliyetçilerinin iktidara gelmesi lazım. Dem o demdir. Doğru bir Genel Başkanın liderliğinde MHP`nin önü çok açık. MHP`yi kurtarırsak, Türkiye`yi de kurtarırız. Şu an da çok değerli adaylar var. Adaylar bir araya gelip, bir cephe oluşturmalıdırlar.
Röportaj: Erol Elmas/ On Altı Yıldız
Namık Kemal Zeybek Kimdir:
Bayburt?ta doğdu. 1966 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi`ni bitirdi. Çayeli, Rize; Pazaryeri, Bilecik; Şiran, Gümüşhane; Ilgaz, Çankırı; Tortum, Erzurum; Kahta, Adıyaman ve Keles, Bursa ilçelerinde 10 yıl kaymakamlık yaptı. 1977 yılında Gün Sazak?ın Gümrük ve Tekel Bakanlığı döneminde, bu bakanlıkta müsteşarlık yaptı.
Özel Sektör Yöneticiliği, Başbakan ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı yaptı. 18. ve 20. Dönem İstanbul Milletvekilli seçildi. 2. Özal Hükümeti?nde (46. Hükümet ) ve Yıldırım Akbulut Hükümeti?nde (47. Hükümet) Kültür Bakanı ve Refahyol Hükümeti?nde (54. Hükümet) Devlet Bakanı oldu.
12 Eylül Darbesi öncesi Milliyetçi Hareket Partisi içinde aktif görev yapan Zeybek, darbenin ardından, "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası"nda sanık olarak yargılandı; Mamak Askeri Cezaevi`nde 33 ay kaldı.