Uzun süredir yazmıyorum ve yazmamaya karar vermiştim.Gurbette suya benzedik gözyaşı,Taşa benzedik bağır, saza benzedik türkü olduk. Somun derdi olmalyanları; Somun derdi olanlar ayakta alkışlıyor! Gurbet bırak rüzgar deli deli essin, yağmur cise cise yağsın.Bırakta ıslanayım, şemsiye olma yağan yağmura.Ben söylerim kalem yazar.Güfte hazır bestecisini bekler!
Arkamdan tuzak kuranlar, sözlerimle sizleri buğday başakları gibi savurur, tanelerinizin her birini Akdeniz?in derin sularına gömerim..Doğru bildiklerimi ve doğruları paylaştığımda; Bir kafes dolusu tavuk çıkar karşıma.Gıdıklayarak horoz olanlar ancak sanal ortamda sallarlar, nasıl olsa KDV si yok ağaya beleş.Sizi siz yapan değerleri taşıyamazsanız bulaşık suyu gibi kapının eşiğinden dışarı dökülürsün.Cehennemi, kömür ocakları mı sandınız? Üfleyince söner, sönmeyince kapatılır!
Düğünü yapılan gelin çirkin,. bu sene ekilen karpuzlar kelek çıktı vazgeç deli gönül, ömür neşeden hızlı koşuyor..Çömelip taş atanlar,çömeldiğin boyda kalırsın .Unutma taş atan el, taşdan önce düşer!
Sedyede taşınan hasta gönül ayağı kalk..Sedyeye yağmam diye direnen yağmur bulutuna bir sözün yok mu? Cehennem Bulvarı olan gönülde cennet sokağı aramak, namaz borcu olanın nafile namaz kılmasına benzer.Ölü kuşların bulunduğu mezrada, cennet kuşu olmaya aday gönüller ses verin artık..
Aklına kara güneş gözlüğü takan?ın gönlüde taş kesilir. Hayvan belgeseli izleyen kara gözlüklüler,kendisini aslan değil maymun görenler dünyasında yaşar bulur.Tebessümler yarasa kuşu, kahkahalar kanarya kuşu ve çok pahalı.Doğrular ve iyiler küskün ve dargın. Yiğitler miras yetimi gönüllerde yas tutar..Avucu kadar yüreği olmayanların, kolum kadar dili çıkar oldu; Yüzgeçlerin ıslak acıların ıssız kaldığı günler yaşıyoruz.
Baki selamlarımla, Ülküyle kalınız.