Sazla caz arası bocalayıp duruyoruz. Dertlinin derdi gamsıza keyif veriyor. Şehitlerimiz için gözlerimden akan yaşlar, yazamadıklarımı anlatıyor. Hayat denilerek kurulan bu sofrada, boşa kaşık sallamadan doyduk Elhamdülillah deyip kalkmayı ne kadar çok isterdim. Ülkemdeki siyasi haramiler, ikballeri uğruna meczup meddahların raks edişine müsaade edersen; Yalanı yıkamak için denizleri, yılanı yıkamak için ırmaklarımızı kirletirler!
Örtülü ideolojinin kulakça dönemi; Artık yumurtalarını kümes dışına rahatlıkla bırakabiliyorlar! Her gün ülkemize şehit cenazeleri gelirken, İstiklal Marşımızın bestesini beğenmemek de neyin nesi neyin fesidir? Fen Bilimleri yerini, Ali Cengiz oyunlarına mı bırakılıyor desem biraz abartmış mı olurum. Günümüzde, klavye delikanlılarının çoğaldığı, kalem efendilerinin azaldığı basın camiası izliyoruz.
Nihayet söz verdiği gibi, MHP 18 Mart 2018 de Olağan Kurultayı demokrasinin nakış nakış işlendiği, salonda yaparak tekrar genel başkanlığa getirilen adam; Gamzedeyim deva bulmam, Garibim bir yuva kurmam. Kaderimdir hep çekerim, İnlerim hiç reha bulmam.
Gölgesiz kalan ağaçların Ağustos sıcağını sevmesini nasıl beklersiniz!
Sıcaklığına çok alışmışlığım var benim. Gurbet gönlümün yükünü, uykusuz geçen gecelerimde kayan yıldızlara yüklüyorum.
Palandöken karıdır yüreğimdeki, ne zaman erir bilinmez? Kıştan soyunmuş, baharı giyinmiş bedenimle diz çöktürme bana. Cemrenin havaya, suya ve toprağa düştüğü gibi satır satır bahara karışmak istiyorum. Vesselam..
Ülküyle Esen kalın
