Erdal Güzel


HAS DADAŞ TUNCER AKTAŞ


  Hüzün ayı sonbaharın son günlerini yaşıyoruz. Karamsar hava içimizi daraltıyor. Bu gün hava yağışlı. Sanki de şehirde bir matem havası var. Yağan yağmur, evladını kaybeden bir babanın gözyaşlarını hatırlatıyor. Ağaçlarda kalan son yapraklar uçuşarak toprağa düşerken ,sanki de ?topraktan geldik, toprağa döneceğiz? mesajını veriyor. Düşen yapraklar ,sönen yıldızlar gibi sırası gelen insanlarda hayat sahnesinden bir bir çekiliyor. Bu gün sahne-i ömürden çekilenlerden biri, yakından tanıdığımız sevdiğimiz ,saygı duyduğumuz ağabeyimiz Tuncer Aktaş?dı. Siyasetçi, eğitimci ve hukukçu kimliği ile Erzurum?un aydınlık yüzlerinden biri olan Tuncer Aktaş, ilkeli, erdemli anlamlı bir hayat yaşadı. Çalışkanlığı, dürüstlüğü, ahlakı, ağır başlılığı ile ideal bir kişilik olan Tuncer Aktaş ,her kesim tarafından beğenilen ,takdir edilen ve hakkında övgü ile bahsedilen hoş bir insandı. O. Cumhuriyetin değerlerine sıkı sıkıya bağlı ,iyi bir yurttaş, mükemmel bir aile reisi, güvenilir bir dost ,ülkesine aşık, numune-i misal bir kişilikti. Kul hakkından korktu, devlet malından uzak durdu, aldatmadı, yetim hakkı yemedi, dosdoğru bir hayat yaşamaya özen gösterdi. Sevildi ,sayıldı, gönüllerde yer buldu. Cumhuriyet düşmanlarıyla, dini ticarete ve siyasete alet edenlerle, devleti hortumlayanlarla, riyakarlarla , dalkavuklarla, bağnazlarla, ham yobazlarla ,milletinin değerlerini hafife alanlarla hiç arası olmadı. Haksızlık karşısında hep haktan yana oldu. İlkeli duruşundan asla taviz vermedi. Onurlu ve haysiyetli bir hayatı tercih etti, öyle yaşadı ve öylece bu fani dünyadan ayrıldı. Sorumluluk duygusu yüksek biriydi. Ülke sorunlarını ve şehrin sıkıntılarını dert edip, çözüm arayanlardandı. Bundan dolayıdır ki kimi zaman siyaset sahnesinde oldu, kimi zaman köşe yazarlığı yaptı, kimi zaman muhtelif dergilerde makaleler yazdı, kimi zaman sivil toplum kuruluşlarında görev aldı. Erzurum, değerini bilemediği, kıymetini anlayamadığı bir değerini kaybetti. Dadaşlar , Ahlak, fazilet, dürüstlük, çalışkanlık, liyakat ve nitelik gibi kavramları şahsında taşıyan bu evladından siyasette faydalanamadı. Onu hak ettiği makam ve mevkilere taşıyamadı. Meslek etiğine son derece bağlı, hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı ilkesinin yılmaz savunucusuydu. Sağ düşüncenin hakim olduğu şehrinde, sosyal demokrat olmanın zorluğunu yaşamasına rağmen ,ilkeli ve dürüst kişiliği ile her türlü kesimden saygı gördü. Uzun yıllardan beri sağlık sorunlarıyla uğraşıyordu. Buna rağmen hayattan kopmadı, işini layıkıyla yaptı, ülke meseleleriyle yakından ilgilendi. Para ve makam hırsı içerisinde olmadı. Sade, namuslu ve düzgün bir hayat yaşadı. Bir birinden kıymetli evlatlar yetiştirdi. Her fani gibi o da bu dünya üzerinden geçti ve ait olduğu vatan-i aslisine döndü. Gök kubbede hoş bir sada bırakan bu güzel insanın cenazesinde, olumsuz havaya rağmen büyük bir kalabalığın olması son derece anlamlıydı ve onun gönüllerin adamı olduğunun göstergesiydi. Gönül rahatlığı ile tabutunun altına girdiğimiz, her zerresine kadar varsa hakkımızı helal ettiğimiz bu harika insanı, son yolculuğuna uğurlayıp dönerken, şehrin ona karşı bir mahcubiyet içerisinde bulunduğunu hissettik diyebilirim. Yolun açık olsun has dadaş, vefalı dost, güzel insan. seni özleyeceğiz ve kalplerimizde sonsuza dek yaşatacağız. Makamın cennet olsun. Erdal Güzel /25/10/2018