Türk siyasetinin akıl, vakar ve millet ahlakıyla yoğrulmuş ismi, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yine gönüllere dokunan bir adımla milletin kapısını çalıyor:
“Hayırlı Günler Komşum” ziyaretleri başlıyor.
Bu ziyaretler bir seçim hamlesi değil, bir gönül seferberliğidir.
Çünkü Devlet Bahçeli, yıllardır siyaseti sadece kürsülerden değil, insan yüreğinden yapan bir liderdir.
“Kaygını dinlemeye, sıkıntını paylaşmaya, halini hatırını sormaya geliyoruz” diyerek, aslında siyasetin özünü hatırlatıyor: İnsanı dinlemek, derdi paylaşmak.
Bugün şehirlerimizde, apartmanlarımızda, hatta aynı sokakta yaşayan insanlar bile birbirini tanımıyor.
Kapılar kapalı, gönüller uzak, selamlar eksik.
İşte Bahçeli’nin bu projesi, sadece bir siyasi program değil, toplumsal dayanışmanın yeniden canlanmasıdır.
Çünkü Türk milleti, “komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen bir inancın, bir kültürün evladıdır.
MHP teşkilatları artık sadece miting alanlarında değil, ev ev, gönül gönül dolaşacak.
Kapısı çalınan her vatandaş, sadece bir seçmen değil, bu vatanın bir parçası, bu milletin bir evladıdır.
Bu anlayış, siyaseti kutuplaştırmak yerine yakınlaştıran, birleştiren, gönül siyasetidir.
“Kaygını anlamaya geliyoruz” diyor Bahçeli.
Bu söz, bugün Türkiye’de birçok insanın kalbine dokunuyor.
Zira hayat pahalılığı, geçim derdi, manevi yorgunluk herkesi bir şekilde etkiliyor.
İşte tam da bu noktada, vatandaşın kapısını çalıp hâlini hatırını sormak, siyasetin en asil, en insani halidir.
Devlet Bahçeli’nin bu girişimi, aynı zamanda Türk töresinin yeniden hatırlatılmasıdır.
Komşuluk, paylaşmak, selamlaşmak, dertleşmek…
Bu kavramlar unutuldukça toplum da yalnızlaşıyor.
MHP bu ziyaretlerle diyor ki:
“Biz sadece oy istemeye değil, gönül almaya geliyoruz.”
Bu hareket, seçim meydanlarında değil, gönül meydanlarında kazanılacak bir davadır.
Ve bu millet, kendisine dokunan eli, dinleyen kulağı, yanında olan yüreği asla unutmaz.
Sonuç olarak;
Milliyetçi Hareket Partisi, Devlet Bahçeli’nin önderliğinde yine bir ilke imza atıyor.
Siyaseti halktan koparmak yerine, halkla buluşturuyor.
Her evin kapısında, her yüreğin içinde yankılanacak bir selam bu:
“Hayırlı günler komşum…”

