Bugün Erzurum Teknik Üniversitesi ( ETÜ) ve Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) birlikteliğinde "Deprem Gerçeği ve Erzurum" konulu 28. Sultan Sekisi Toplantısı gerçekleştirildi.
Ben de acizane hem bir basın mensubu hem de olası bir depremde direkt etkilenecek bir vatandaş olarak programa iştirak ettim.
Katılımcılar kendilerine göre!!! güzel konuştular. On yıllar hatta yüz yıllarca geriye giderek yaşanmış depremleri anlattılar, örnekler verdiler.. Ülke genelinde, bölge ve Erzurum özelinde fay hatlarının yerini ve özelliklerini anlattılar.. Bu sebeple verdikleri bilgiler nedeniyle kendilerine teşekkür ediyorum..
Ancak, amma ve lakin..
Programda gördüğüm eksiklikleri söylemesem bir gazeteci olarak kendime haksızlık vatandaş olarak da saygısızlık yapmış olurum.
Öncelikle depremin öncesi ve sonrasında en büyük iki muhatabı olan başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere hiç bir belediyeden ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden kimse yoktu. Bu güzel toplantının en kötü eksik ve yanlış tarafı bence buydu..
Evet maalesef;
Erzurum Ticaret Borsası Başkanının, Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanının, Erzurum Barosunun çiçeği burnunda Başkanının, Gaziler Dernek Başkanının, İl Jandarma Komutanının ve STK temsilcilerinin olduğu toplantıda konunun muhatapları yoktu. Ha bir de Jeoloji Mühendisi Eyüp Tavlaşoğlu vardı. Ve belki de konuşmacılar hariç en alakalı isim de oydu sanırım..
Ülkemizde depremin evveliyatını sonuçlarını etkilerini bilmek elbette önemli ancak teoriyi pratiğe geçirmedikçe konuşulanlar maalesef laf-ı güzaf olmaktan öteye geçmiyor geçemiyor.. Dinleyenler açısından ise uykuya sebebiyet veren bir masal oluyor tıpkı bugün olduğu gibi..
Bugün imar uygulamalarını yapan, yapım ve iskan iznini, yapı ruhsatını vermekle yükümlü kurum olan belediyeden bir yetkili yoktu Konu ile alakalı hiçbir belediyeden hiçbir yetkili yoktu. Büyükşehir Belediyesini Pazaryolu Meclis üyesi temsil etti. Ben temsil noktasında!! neden o katıldı demiyorum yada neden o isim gönderildi diye eleştirmiyorum yanlış anlaşılmasın. Ama konu ile alakalı yetkili ve etkili birinin bu toplantıda olması gerekirdi diye düşünüyorum.
Programdaki konuşmacılar, panelistler, bilim insanları..
Başta Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak Hocam olmak üzere bu bu şehirde yaşayıp bu belediyelerin imara açtığı alanlarda belediyelerin ruhsat verdiği binalarda ikamet ediyorlar. Ancak hiçbiri Erzurum'da imar uygulamalarının öncesi ve sonrasıyla denetim mekanizmasının neden bu denli yanlış eksik olduğunu sormadı, sorgulamadı.
İmar uygulamalarını ve yapım aşamasında denetim yapan yapmakla mükellef olan Yapı Denetim firmalarının hakkıyla veya özgürce işlerini yapıp yapamadıklarını sormadı soramadı..
Panelist Hocam alüvyal alanlarda depremin etkileri daha fazla olur derken şehrimizde Erzurum Teknik Üniversitesi'nin yerleşkesinin bulunduğu yer de dahil olmak üzere yapılaşmanın neden tarım arazilerine yapıldığını, Dadaşkentin, Şükrüpaşanın neden nasıl imara açıldığını, Erzurum'da 15 katlı binaların neden nasıl yapıldığını kentsel dönüşümün neden yerinde değil de olmadık yerlerde yapıldığını sormadı soramadı..
Evet, deprem bir gerçek..
Erzurum için, şehrimiz için bir gerçek..
Kusura bakmayın ama halimiz ahvalimiz de bu.
Sebep sonuç ilişkisi içerisinde sorumluları sorularımızla sorgulayamıyorsak sorgulamayacaksak depremden sonra, "Sesimi duyan var mı..?" diye bağırmanın hiç bir anlamı yok..