Enver GÜLER


Üstad Reyhanî’yi Yeniden Hatırlamak: Hasankale’ye Yakışan Bir Vefa

Hasankale’nin bağrından çıkan büyük üstad Âşık Yaşar Reyhanî’yi 19. ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyorum.


Erzurum’un bereketli ovasından, Hasankale’nin kadim kültüründen doğup büyüyen bir isim vardı ki, sözün de sazın da hakkını verirken ardında silinmez bir iz bıraktı:

Âşık Yaşar Reyhanî.
Bugün, büyük üstadın aramızdan ayrılışının 19. yılı… Ve biz hâlâ onun sözlerinden güç alıyor, dizelerindeki hikmeti hayatımıza taşımaya devam ediyoruz.

Reyhanî; sazı bir silah, sözü bir pusula, edebi ise bir vicdan gibi kullanan ender halk ozanlarımızdandı. Türk halk edebiyatını yalnızca temsil etmedi; onu bir adım ileri taşıdı, dünyaya tanıttı. 

Toplumsal yaralara değinirken de güzellikleri anlatırken de samimiyetinden, doğruluğundan, mertliğinden asla ödün vermedi. Bugün hâlâ unutulmamasının nedeni de budur: Reyhanî, kalpten konuştu, halkın diliyle konuştu, hakikatle konuştu.

Böylesine büyük bir ustayı sadece ölüm yıl dönümünde birkaç cümleyle anmak elbette yeterli değildir.

Asırlardır ozanların harman olduğu, kültürün diri kaldığı Hasankale, Reyhanî gibi bir değere sahip olduğu için gerçekten bahtiyardır.

Ancak bu bahtiyarlığın gereği yerine getirilmeli; gelecek nesiller bu büyük ustayı yakından tanımalıdır.

Bu nedenle diyorum ki:

Üstad Reyhanî’nin memleketi Hasankale’de her yıl geleneksel anma şenlikleri düzenlenmeli.

Bu şenlikler sadece bir hatırlama değil; kültürü yaşatma, gençlere aktarma, ustayı ustaca anlatma sorumluluğudur. Reyhanî’nin türkülerini, deyişlerini, felsefesini, yaşam duruşunu yeni kuşaklara aktarmak; ona olan vefamızın bir gereğidir.

Bugün, ölümünün 19. yılında büyük usta Reyhanî’yi bir kez daha rahmet, minnet ve hürmetle anıyorum.

Her ustanın bir izi vardır; Reyhanî’ninki ise bir ömür değil, bir kültür mirasıdır. Hasankale bu mirası yaşatacak güçtedir, yürektedir.