Şavk-ı mâh’n vuruyor bu masmavi geceye
Sığmadı ismin bir dem ne söze ne heceye
Kuh-i şeb kıyam tutmuş gökte ki pencereye
Şimdi nazlı bir gelin girdi gül bahçesine
Bir bir koku saldılar o nazik sinesine
Çağlıyor serin sular sesine ses vererek
Ahengine tutunur dehr’i cana sererek
Bir muştu iner gökten mâh yüzünü severek
Şimdi nazlı bir gelin girdi gül bahçesine
Bir bir koku saldılar o nazik sinesine
Yıldızlar bile şaşkın necm’in yüzü sendedir
Görklü nazik bir nazar o zarif bedendedir
Bad-ı saba estiren o saçlar çehrendedir
Şimdi nazlı bir gelin girdi gül bahçesine
Bin bir koku saldılar o nazik sinesine
Nurullah Ağrı